Çok değil bundan 5-6 sene öncesine kadar bir kafeye gittiğimiz zaman deniz manzaralı deniz yoksa, şöyle güzel bir manzarası olan bir masaya otururduk. Çayımızı kahvemizi garsona söyledikten sonra manzaranın tadını çıkartırdık.
Şimdilerde?
Şimdilerde İnternetsiz kafeye gitmiyor, Priz olmayan masaya oturmuyoruz. Neden mi? Artık yanımızda ultra ince dizüstü bilgisayarlar, yüz gram ağırlığında tabletler ve büyük ekranlı akıllı telefonlar taşıyoruz. Bu cihazlarında her zaman enerjiye ihtiyacı var!
Bu cihazlara o kadar bağımlı bir hale geldik ki priz olmayan, İnternet bağlantısı bulunmayan kafelere gitmez olduk!
Artık kafe işletmecileri de akıllandı…
Her masanın altına birer tane priz ve yüksek hızda İnternet bağlantısı sağlıyorlar. Sağlamak zorundalar! Çünkü müşterilerinin büyük bir kısmı gençler ve onlar teknoloji dünyasını yaşamlarına adapte etmiş durumdalar…
Onlara bu kafede İnternet yok, priz hiç yok demek resmen “çek git lan” demek!
Gençler bir ortama girdiklerinde oturdukları masanın yanında bir priz olup olmadığını soruyorlar. Daha masaya oturmadan garsonlara İnternet şifresi soruyorlar!
Doğal olarak her masada birer priz, her kafede birer yüksek hızda İnternet bağlantısı var…
Peki şimdi?
Eskiden bir kafeye gittiğimizde, güzel manzarası olan boş masa bakınırken bugün ne manzara ne de muhabbet düşünüyoruz…
Bir kafeye gittiğimiz zaman priz arıyoruz arkadaşlar! Priz olmayan masaya oturmuyoruz!
Geçenlerde her zaman gittiğim bir kafeye yolum düşmüştü. Oturup bir çay içip, arkadaşlarla muhabbet ederim diye düşündüm…
Kafe yeni olması sebebi ile masaların hepsinde priz yok. Kafeye girdiğimde priz olan tüm masaların dolu olduğunu gördüm. Birkaç kez daha böyle bir durumla karşılaşmıştım. Allah’tan ultrabook’um tam şarjdı ve 6-8 saat idare edebiliyordu.
Neyse ben dayanamayıp kafenin sahibine (aramız biraz iyidir samimiyetten) çıkıştım. “Yahu şu masalara da birer priz koysanız?” Adam şakayla karışık laf sokmamı bayağı bir ciddiye almış… Artık tüm masalara priz koyuyorlar…
Bilim adamları ve elektronik üreticileri pil sorununu çözene kadar bizler kafelerde, evlerde ve diğer tüm ortamlarda prizlere muhtaç olmaya devam edeceğiz…
Artık manzaralı kafeler değil, yüksek hızda İnternet bağlantısı olan prizli kafeler moda…
Yani? Bundan ne anlamalıyız şimdi?
Yani adam diyoki bilgisayarlari birakin artik bagimli olduk.
Birkac ay oncesine kadar ben o manzaranin keyfini cikarabilen kisilerden biriydim. Kafede kahvemi alir, ya insanlari ya da disariyi izleyerek dusuncelere dalar giderdim. Yanimda arkadasim iPhone’unda oyun oynardi ve birkac saat sonra sarjim yok diye soylenmeye baslanirdi. Ne yazik ki, akilli telefon alma furyasina bende yakalandim ve telefon aldim. 4 aydir ictigim o kahvenin tadi falan kalmadi artik. Cunku sarj kalmis yuzde 2, gozlerim surekli priz arayisinda…