Bir süredir Hürriyet, meşhur İnternet projesi ile gündemde… Türk Basınının Amiral Gemisi… Ne amiral ne amiral? Geçen ay Amiral gemimiz, yeni sayfa tasarımı ve müthiş özellikleri ile yeni bir Hürriyet deneyimini lanse etmişti. Amma da heyecan yapmıştık!
Adı da Hürriyet Sosyal?
Anlaşılan o ki Hürriyet’in sosyal ağlara veya “Sosyal” kelimesine kafası basmıyor. Müthiş bir reklamla bize sunulan Hürriyet Sosyal’i uzun bir süredir blogumda yazmak istiyordum. Fırsat bugüneymiş…
Daha önce İsmail Hakkı Polat hocam ve Serkan Çalbak’dan güzel iki yazı okudum. İsmail Hakkı Polat hocamdan ve diğer yazarlardan gazı aldım ve uzun süredir arka plana attığım düşüncelerimi satırlara dökmek istedim…
Hürriyet Sosyal mi? Hürriyet Para mı?
Hizmeti kullanabilmek için yani Hürriyet’in Sosyal’i olabilmek için öncelikle kayıt olmamız gerekiyor. Aynen sosyal ağlarda olduğu gibi…
Yalnız büyük bir fark vardı. Kayıt sürecinde hevesleri kırdılar. Ad, soyad, e-mail ve cinsiyet yetmemişti belli ki? Teknolojinin bu denli sosyal ağlarla hayatımıza girdiği şu günlerde, Twitter’ın bile kullanıcılarını 3 kutu ile sistemine kayıt ettiği şu dünyada Hürriyet bizden sayfa sayfa bilgi istiyordu.
İnsanlar sıkıldı, bunaldı, kişisel mahremiyetlerinden endişe duymaya başladı…
Hatta bir ara Hürriyet bizi fişliyor mu?
Sorusunu bile sormaya başladık. Üç kutuda üye olabileceğimiz sistem, bizden 30 kutu da üyelik zorunluluğu getirmişti… Üstelik, her zaman sıklıkla okunan Ahmet Hakan, Yılmaz Özdil gibi popüler yazarları artık üye olmadan okuyamaz hale geldik!
Yahu Facebook bile public profillerin paylaşımlarını üyelik olmadan insanlara açarken siz neyin kafasını yaşıyor da, üye olmayana bir yazarı yasaklıyorsunuz? Hani gazetem artık satmıyor, para kazanmak için ücretli köşe yazarları okunması getirdik deseniz anlayacağım. Aylık 4-5 dolar deseniz hemen üye oluruz sisteme ancak?
Hürriyet’in aslında kafasının basmadığı nokta şuydu…
Google+ ve Facebook’u incelerseniz bizden tonlarca bilgi alıyorlar. Ancak bunu ilk kayıt sırasında zorunlu tutmuyorlar. İlk kayıt çok basit ve rahat… Öncelikle sizi sıkmadan, zorlamadan birkaç saniyede sisteme üye yapıyorlar…
Asıl para kazandıkları nokta, aslında bizden tüm bilgilerimizi alarak, sistemi işler halde kılmaları. Benim tüm bilgilerim Google Plus’da var. Birçok bilgim de Facebook’ta ancak bunu benden adım adım aldılar. Hiçbir zaman zorunlu tutmadılar!
Birkaç saniyede sisteme üye oluyorsunuz. Peki diğer bilgiler? Dikkat ederseniz Facebook üye olduktan sonra sistemi kullandıkça size soru soruyor…
- En sevdiğin film?
- Memleketin neresi?
- En son okuduğun kitap?
- Hangi takımı tutuyorsun?
Bu bilgileri de öyle bir istiyorlar ki, hiçbir zorunluluğunuz yok! Sistemi kullanırken arada çıkıyor ve isterseniz cevaplıyorsunuz… Hatta bu bilgileri arkadaşlarınızdan size talepler halinde göndererek alıyorlar!
“Arkadaşın İsmail Hakkı Polat, memleketini sordu?”
Sonrası mı? Sonrası malum. O müthiş dataya, para kazanacak noktaya o zaman sahip olabiliyorlar. Peki soruyorum sizlere Facebook ilk piyasaya çıktığı zaman bizden 3-4 sayfa bilgi talep etseydi, bizleri tüm bilgilerimizi vermek için zorunlu kılsaydı kaç kişi üye olurdu?
Şimdi dönüp Facebook profilinize bir göz atın, tuttuğunuz takımdan, memleketinize kadar her şeyi ona vermişsiniz!
İsteyerek, zorlanmadan verdik!
Hürriyet o sosyale, tahminimce, ellerini ovuşturarak balıklamasına daldı! Ancak, kafasının basmadığı nokta insanları zorlamak, sosyal kavramını ilk adımda utanmasa ana adı baba adına kadar sormakla yaptı!
Peki sonuç?
Sonuçları bayağı acı olmuştur eminim!
Yazısı on binlerce paylaşılan Ahmet Hakan ve Yılmaz Özdil artık paylaşım rekorları kırmak yerine standartlaşmaya başladılar. Okunma sayıları da eminim ki büyük bir oranda aşağılara inmiştir.
Zavallı yazarlar…
Olan onlara oldu! Adamlar Twitter’da yazılarını paylaştıkları zaman okuyucuları onlara isyan etti…
- Okuyamıyoruz,
- Hürriyet üyelik istiyor
- Bu kadar bilgi vermem
- Bu ne yahu üyelik değil amel defteri..
Aslında Hürriyet’in derdi sosyal olmak değil!
Sistemin adı her ne kadar “Sosyal” olarak tanımlansa da, sistem her ne kadar size özel, ilgi alanınıza göre size önerilerde bulunacağı anlatılsa da, aslında Hürriyet’in tek derdi. Veritabanını büyütmek, bizlerin bilgilerini alarak 3. parti reklam firmaları ile kişiye özel reklamlar ve bu datalardan daha fazla para kazanmak… (daha iyi anlamak için Uğur Özmen hocam gibi bir uzmanla bu konuyu konuşmak lazım!)
Elbette ki akla kişisel mahremiyet soruları gelmeye başlayacak!
Peki işin bir de güvenlik tarafı var? Hürriyet bu bilgilerin güvenliğini nasıl sağlıyor? Bizlere nasıl koruyacağını söyledi mi? Bizlere bu datalarla ne yapacağını açık açık belirtti mi? Hayır! Bizlere sadece korkmayın gelin bir şey yapmayacağım şeklinde sempatik sempatik utanmadan bir de nasıl üye olursunuz videosu çekerek sunmadı mı?
Emin olun bunun fişlemeden bir farkı yok!
Hangi siyasi görüşe sahip olduğunuzdan tutun da bu veriler sayesinde ilgi alanlarınıza kadar analizler çıkartılabilir. Çıkacak analizler çok profesyonel bir şekilde yapılırsa donunuzun rengine kadar öğrenebilmeleri mümkün! (Biraz abartıyor muyum?)
Şahsen ben üye olmadım! Daha önce bir Hürpass üyeliğim vardı o da test için yapılmıştı. Sahte bir isimle sisteme üye olup, neler istediğine baktım. Birçok kişinin de üyelik aşamalarını tamamlamadan vazgeçtiğini düşünüyorum…
İnsanlara sosyal haberciliği Türkiye’nin amiral gemisi olarak daha kolay ve çekici kılmak yerine, zorunlu ve itici kıldılar.
Bunu da yazarları kullanarak yaptılar!
Yılmaz Özdil bir yazısı ile yüz binlerce kez paylaşılıyordu. İnsanlar onu okumak için sisteme üye oldular. Yazarlar olmasaydı Hürriyet’in Sosyal’ine kim üye olurdu ki?
Ziyaretçi kazanmak için seks galerileri koymakla hit alan, Milli İstihbarat Teşkilatı Twitter’da hesap açtı diye kaynağını bile sormadan haber yapan bir platformdan da bu beklenirdi. Bana göre Hürriyet Türkiye’nin Amiral gemisi değil!
Hiçbir zaman da olmadı! Amiral gemisi köşe yazarlarıydı! Seks kokan galerilerdi… İlgi çeken başlıklarla spam yapan Hürriyet’di…
Hürriyet bugün itibari ile aylık 80 milyon civarında ziyaretçi potansiyeline sahip!
- Ziyaretçilerinin yarısı direk olarak giriş yapanlardan oluşuyor.
- Yüzde 20’si ise referans veren sitelerden geliyor.
- Yüzde 25’i arama motorlarından geliyor.
- Yalnızca %8’i sosyal ağlardan geliyor!
- Toplamda tekil olarak 6-7 milyon civarında ziyaretçiye sahip!
6-7 milyon ziyaretçiyi 80-100 milyona çıkarabilmek ise büyük meziyet! Ortalama kişi başına 10-13 sayfa ziyaret demektir. Bunu elbette ki galerileri ile, seks kokan başlıkları ile, her tıklamanızı ayrı bir sekmede açtırarak, ilgi çeken başlıklarla yapıyorlar… Hatta ziyaretçi sayısı son 2-3 ayda artmaya devam ediyor!
Ha! Unutmadan bir de SEO’yu Spam’a çevirmekte üstlerine yok!
Neyse, Türkiye’nin amiral haber sitesi habercilik ile beraber, sosyallik konusunda da bence sınıfta kaldı… Sistem bir süre daha yazarlar sayesinde işleyecektir. Ancak kişiselleştirme ve diğer boş vaatler tahminimce bir süre sonra içi boş heyecanlarla silip gidebilir…
Umarım isyan edenlerin sesini duyup, “sosyal” kavramını daha iyi anlamışlardır? İnsanlara içeriği zorlaştırmayın ki tercih edilin, insanlara içeriği paylaştırın ki daha büyük potansiyellere ulaşabilesiniz. Amiral sıfatını hak etmek için bence 100 milyon ziyaret değil, insanların gönlünü almak gerekiyor…
Gel de bunu reklam verenlere anlat?
Başarılı bir analiz, umarım proje sahipleri bu eleştiriyi okurlar.
Galatasaray’lı olduğumuz için Hürriyet’e ezelden karşıyız,haa yazarların yazılarına gelince Tatava yapmadan okumayız olur biter.
Kendilerince bir sosyal ağ kurmaya çalıştılar. Her şeyi öngörüp ziyaretçi kaçırmamak için tüm bilgileri en başında toplamak istediler. Çünkü Twitter, Facebook kadar ziyaretçilerin tekrar siteye girmeyeceğini biliyorlardı. Bu acelecilik ne yazık ki hüsranla sonuçlanacak gibi görünüyor. Özgün datalara sahip olmak için yaptıklarını düşünüyorum. İyi analizdi Hamza abi.
bence hürriyet’in faydasına bir sistem çünkü bir sürü kişi muhtemelen üye oldu. tabii ilk adımda üyelik kolaylaştırılabilirdi ve hep bir kenarda bu profil doldurma açık olabilirdi
rezil kepazeler, sokayım üyelik sisteminize.