Bugünlerde müthiş bir heyecan içerisindeyiz. Yine milli duygularımız kabardı ve Türkiye’nin sahibi olduğu bir Türk otomobilini Devrim maceramızdan sonra gönülden özlüyoruz… Karşımıza gelen TOGG Suv prototip aracı ile de bu heyecanımızın maksimum seviyeye çıktığını söyleyebiliriz.
Evet, geçtiğimiz gün TOGG’un yerli ve milli üretim olarak sunacağız SUV aracımızın tasarımı ile tanıştık. Elbette ki bu araç lanse edilmeden önce yani detaylar açıklanırken birçok kişi -ben de dahil- internette yayınlanan haberlere göre İtalyan tasarımcı Pininfarina’nın elinden çıkacağını düşünerek varsayımlarda bulunduk.
Hatta bazıları bu varsayımları o kadar ileri götürdü ki, aracın bir kopya olduğu ve hatta birebir Pininfarina tasarımlarından biri olduğu iddia edildi. Neyse ki SUV modeli aracımız karşımıza geldi ve son noktayı koyabildik. Gerçi hazmedemeyen mi dersiniz, gıcık olan mı bilmem ama halen daha kopya iddialarını sürdürenler de var…
Kim bu Pininfarina?
Pininfarina , İtalyan otomotiv tasarımcısıdır. Torino’da isminin çağrılışını temsil eden “Pinin” lakabını resmi olarak soyadına ekleyerek soyadını Pininfarina’ya değiştiren Giuseppe; şirketi ile beraber yaşamını Torino’da sürdüren bir otomobil tasarımcısıdır.
Evet, Pininfarina bir tasarım şirketi ve üretilerecek olan yerli aracımız için de tasarım anlaşması yapılmış olan bir şirket… Pininfarina TOGG’un tasarımlarını yapan 89 yıllık İtalyan bir firma olduğu gibi Ferrari ve Lambhorgini tasarımlarının yanı sıra Fiat, Alfa Romeo, Lancia, Maserati, Cadillac, Volvo ve Peugeot gibi markaların birçok modelini de tasarlamıştır.
Hani önce kopya, çakma, çok benzer ve benzeri lafları söylemeden önce bir araştırsaydın?
TOGG SUV ve Sedan’da Pininfarina İmzası
TOGG CEO’su Gürcan Karakaş: “Yerli otomobilin tasarım sürecinde Murat Günak (dünyanın en iyi tasarımcılarından) bize çok yardımcı oldu. Tasarım evinden hedef kitlemizi en iyi temsil ettiğini düşündüğümüz İtalyan Pininfarina’yı seçtik. Pininfarina ekibimizle birlikte çalıştı.”
Sonuç olarak TOGG SUV modeli aracımız karşımıza geldi! Ne var bunda şimdi? Gayet doğal bir durum değil mi?
Pininfarina şu anda Mahindra Group bünyesinde bulunuyor ve asıl görevi Hint arabası tasarlamak. Diğer bir yandan da dünyanın en önemli markalarına tasarım yapmış ve yapmaya da devam ediyor.
Bu otomobillerden bir bölümü şöyle: Cadillac Allante (Amerikan), Jaguar xj6 (İngiliz), Rolls Royce Silver Dawn, Austin A40, BMC Farina, Honda Beat, MG F, Daewoo Tacuma, Hafei Lobo, Nissan Cedric, Ford StreetKa, Peugeot 403, Mitsubishi Colt, Volvo C70, Chery jipleri (Çin), Peugeot 404, Songhuajiank Hafei Zhongyi…
Chevrolet’den Bmw’ye, Ferrari’den Mercedes’e, Fiat’a, Aston Martin’den Alfa Romeo’ya kadar pek çok dünya devi otomotiv firması için tasarımlar yapmış. Bu çok doğal değil mi?
Tasarımcının İmzası!
İyi bir resim meraklısıysanız amatör bile olsanız Bir Leonardo da Vinci eseri gördüğünüzde hemen tahmin edebilirsiniz. Buna teknik veyahut imza diyebilirsiniz. Özellikle de Vincent Van Gogh tablolarında bu durum çok nettir. Resimlerinde keskin fırça darbeleri ve altın orana uygun olarak oluşturduğu spiraller genellikle ön plana çıkar.
Peki Picasso? Kübizm’in en başarılı örneklerini yaratan Picasso, bu yüzden resimleri en kolay tanınan sanatçılardandır. Kubizm gereği, çizdiği vücutlardaki bariz anormallikler ve yamuk yumuk – çarpık simgeler ressamı her zaman ortaya çıkartmıyor mu?
Ressamlarda, mimarlarda, sanatçılarda ve hatta hemen hemen her yaratıcı meslekte insanların kendi imzalarını görmez miyiz?
Evet, Pininfarina tasarımlarını da incelerseniz birçok noktada benzerlik görebilirsiniz.
Belki bir tasarımcı veya ressam değilim. Bu konuda derinlemesine analiz yapamam ancak; TOGG Suv modeli kesinlikle ve kesinlikle çok iyi bir tasarım olduğunu iyi orantılı şekiller çizildiğini hatların elektrik ile uyumlu olduğunu söyleyebilirim. Aracı inceledikçe ufak bir deja vu hissi de oluşturmadan geri kalmıyor ki.
Aşağıdaki Pininfarina K350 Concept’e dikkatinizi çekmek istiyorum. Sağdaki resimde ise TOGG Suv modelimiz yer alıyor. Her ikisini karşılaştırmak için uygun olabilecek bir açıdan çekilmiş.
Bu iki model arasındaki benzerlik kesinlikle yadsınamaz. Ancak bu durum sürpriz değil ki? TOGG, bu SUV tasarımı üzerinde Pininfarina ile çalıştı ve ortaya çıkan aracımız Pininfarina’nın imzasını taşıyor. Görünüş simetrik bir şekilde çok çarpıcı ve daha önce bu tasarımı görenler için bir dejavu hissi uyandırması da doğal. Ancak birebir aynı değil ve bu benzerlikler günümüz otomobil üreticileri arasında normal bir durum!
Arkada, TOGG SUV üzerinde bagaj kapağını kapsayan bir ışık çubuğu var. İnce arka lambalar ile noktalanan çok temiz bir çizgi görülüyor. K350’de görüldüğü gibi bakarsanız benzerlikler yok değil. Ancak birebir aynı da değil arkadaş.
Kinetic K550 Hibrit 20017 yılında tanıtılmış. Bizim TOGG SUV’a daha çok benziyor. Aşağıdaki resme dikkatle bakalım. Detaylar daha da netleşti. Üstüne üstlük farların biraz farklı olmasının yanı sıra, altındaki kısımlar kendini ele veriyor. Izgaralar ise çok benzer. Kapı kolları ve ön kısım tasarımın benzerliğini çok daha net olarak ortaya koydu.
Geçenlerde Elon Musk yeni aracı CyberTruck’ı tanıttı
Sunumunu seyrettiyseniz altını çizdiği en önemli nokta şuydu. Bütük kamyonetler birbirine benziyor. Yıllardır bu tasarım hiç değilmedi. Ben bu tabuyu yıkmak için CyberTruck’un tasarımını özgünleştirdim. Cesurca bir şekilde daha önce yapılmazmış bir tasarım öne sürüyor. Böyle bir kamyonet tasarımı görmeyenlerin %90’ı Elon Musk ile dalga geçiyor.
Adam sunumunda bu konunun üstüne basa basa, CyberTruck modelinin tasarımının neden bu kadar özgün olduğunu anlattı. Anlattı da kim anladı?
Düşünsene lan? Dünyanın en akıllı ve en başarılı adamlarından biri ile yapmış olduğu tasarım için dalga geçiyorsun? La oğlum kafayı mı yedin? Sen kimsin?
Evet dalgamızı geçtik geçmesine de bu Elon Musk’ın yanlış bir karar aldığını, yanlış yaptığını, bu aracın satılmayacağını, bu aracın çöp olduğunu mu gösteriyor? Hayır, siz gülüp geçiyorsunuz, adam dünyaya yeni bir konsept sunuyor ve tutuyor!
Tesla Roadster, Honda NSX’in Kopyası mı?
Hoş benzer bir tartışmayı geçtiğimiz yıllarda görmedik mi? Hadi bizimkisi benzer, Honda NSX ile Roadster’i kıyasladınız mı? İkisi de dünyanın en büyük markalarından tasarımlar sanki aynı sanatçının elinden çıkmış? Dejavunun babası burada…
Tekerlekler bile aynı, kapı ile ön tekerlek yuvası arasındaki çamurluktaki küçük delikler gibi neredeyse aynı görünüyor. Arkada bile bakınca benzerlikler çok fazla ortaya çıkıyor. Arka spoylere bir bakın? Roadster biraz daha düz, ama neredeyse aynı. Arka lambalar da neredeyse aynı değil mi? Roadster’ın köşelerinde arka havalandırma delikleri olmayabilir, ancak difüzör benzeri öğeye bakarsanız, NSX’in arka fasyadaki açıklığına oldukça benzer.
Zaten işin içine belirli bir hızdan sonra Aerodinamik yasaları giriyor. Euro Ncap testleri giriyor. Bu yasalara ve güvenlik kurallarına uymak ZORUNDASINIZ. Doğal olarak da tasarımlar birbirine çok fazla benziyor. Sonuç olarak da bu tartışmaları sürdürüyoruz. Birazcık düşünmeden hareket ediyoruz. Hadi ettik, bari hakaret etmeyelim. Onca emek onda çalışma boşuna demek de insana yuh demek doğru değil… Bu araçlar kopya değil, sadece benzer. Bu da günümüz otomobil dünyasında DOĞAL bir durum…
Evet, Elon Musk gibi kendimize özel bir tasarım geliştirmedik.
Zaten sıfırdan bir tasarım yaratmayı geçtim yahu bir durun hele şunun motorunu, pilini, camını, çerçevesini, kaza testlerini gerçekleştirelim, üretelim biraz tecrübemiz olsun. Zamanla tasarım da özgünleşir. Ancak daha ilk adımı atmışken herkesin bir Elon Musk kafasına bürünmesi açıkça söyleyin insanı güldürmüyor mu?
Mesele o değil, Mesele çakal olmakta değil yeğen! Asıl mesele çakallarla dans edebilmekte…
Farkında mısınız bilmem ama 100 yıla yakın bir süredir üretim yapan, dünya devleri ile, çakallarla dans etmeye başlıyoruz!
Bir Diğer Konu da Fikri Mülkiyet Hakları
Fikri mülkiyet hakkı olarak internette bilgi kirliliği görüyoruz. Her önüne gelen tasarımcı, her önüne gelen üretici, her önüne gelen araba uzmanı…
TOGG şunu bir anlatamadı gitti! Araç ne kadar çok size dejavu yaratırsa yaratsın! Ne kadar benzediğinin de hiçbir önemi yok! Önemli olan…
“Fikri mülkiyet Hakkı sizin ise, her türlü mühendisliğini siz yapmışsanız, buna sahipseniz nerede yaptırırsanız yaptırın, neye benzediğinin de bir önemi kalmaz”
Peki SUV Satabilecek miyiz?
SUV ülkemizde tutulan bir model değil. Türkiye’de 2018 yılında satılan araçlara baktığımız zaman 2018 yılında 425.000 rakamını görüyoruz. Bu yılı dikkate almıyorum malum zorlu geçti… Şimdi 2018 yılında satılan 425.000 aracın %50’si SEDAN olarak geçiyor. %24’ü HATCBACK ve %21’i SUV modellerine ait durumda.
Bu araçtan 100.000 adet üreteceğimizi varsayarsak kime satacağız? Ülkede bu kadar SUV araçlara talep de yok. Genel talep SEDAN ve HATCBACK modelleri üzerine… Ayrıca kafamızda bir not olarak kalması bakımından söylemek isterim.
Neden SEDAN ilk model değil de SUV ilk model olarak çıktı? Bu kararı merak ediyorum. SEDAN ilk model olsaydı çatır çatır da satardık diye düşünebiliriz. Sonuçta biz Türk halkı otomobil pazarı istatistiklerine göre 2018 ve 2019 yıllarında tercihi %50 oranla SEDAN tipindeki modeller olmuş.
Pininfarina’nın TOGG Suv ve Sedan modelleri için çizdiği ve ortaya çıkarttığı tasarımları çok beğendim. Bu tasarımları beğenmeyen adam da gelsin çizsin bakalım ne çıkarabilecek ortaya? Yine tekrarlıyorum. Mesele neye benzediği değil! Mesele birebir aynı şey olmamasıdır. Dejavu yaşasanız da yaşamasanız da…
İnşallah, 2022’de dünya arenasında dans pistine çıkacağız. Alnımızın akıyla da Euro Ncap testlerini de geçtik mi değmeyin keyfimize…
Şimdiden vatana, millete hayırlı olsun!
Katılıyorum. Ayrıca aracın bilişim vadisinde sunulması da bence bir şeylerin artık eskisi gibi olmayacağının kanıtı. Bu kadar çok genc nüfusu olan bir ülke için bu tarz girişimler gençlerimize ilham olacaktir.
iki sene önce tanıtılan aynı model hakkındaki düşüncelerin nedir? hayalleriniz mi çaldılar?
az insan olun be!!
o fabrika açılsın ben de piçim.. ama açılmazsa sen piçsin
Aç blogumda oku ondan sonra gel “ben piçim” de!
Bu ne şimdi ?
İlimden önce edep gelir, edepsiz ilim ne fayda.
Kitap yüklü merkep misali.
seçimden sonra yine her isinde olduğu gibi sarma,yeter ya gına geldi artık