Blog okuma alışkanlığının yükselişte olduğunu ve öneminin giderek arttığını inkâr edemeyiz. Avrupa ve Amerika’da blog dünyası gelişmiş, bir meslek haline gelmiş durumdadır. Hatta birçok noktada blogger’lar el üstünde tutulmaktadır.
Markalar bloglar için özel kampanyalar yapıyor ve bloglara özel lansmanlar düzenliyor. Basına ilk duyurular (bazı yerlerde) bloglar sayesinde başlıyor, ürün incelemelerini ilk blogger dünyası yapıyor, hatta piyasaya girecek olan ilk ürünler önce blogların ellerinde hayat buluyor.
Batı’da blog dünyası bir meslek olarak sayılmakta. İşini blogundan yapan, blogundan para kazanan birçok örnek karşımıza çıkmakta. Hatta birçok blog bugün basılı mecraların kaynağı, haberi ilk elden aldığı platformlar haline gelmiş durumda.
Blog dünyası aslında geleneksel basın dünyası kadar değerli bir hale gelmiş durumdadır.
Elbette ki bu söylediklerim ülkemiz için geçerli değil!
Onlar para kazanana dursun, onların kıymeti bilinir olsun, onların içerikleri binlerce habere kaynak haline gelsin ki, ileride bizlerin de belki kıymeti bilinir, belki de onların onda biri kadar değer verilir.
Neden mi?
Ülkemizde maalesef ki blog yazarları hak ettikleri ilgi ve değeri görmemektedir. Yine de markaların ve ajansların bugünkü yaklaşımlarını göz önünde bulundurursak gelecekte, belki birkaç yıl sonra hak ettikleri yeri, hak ettikleri değeri bulabileceklerine inanıyorum.