500ES Tablet. Günde 2 Defa Kullanılır.

500ES günde sadece 2 defa alınmasını tavsiye ederim.  Aşırı dozda insanı sakat bile edebilir.  İçinde her türlü insanı barındırmaktadır.  Mühendisinden tutunda ipsiz sapsızına kadar.  40 dakikada bir bazen hiç gelmemesi ile ünlüdür. Etkisini eve gittikten sonra fark etmeye başlarsınız.  İlk başlarda mide bulandırıcı gibi gelsede keyifli anlarıda beraberinde getirebilir.

Aşırı dozda kullanım sonucunda bazı yan etkileri ispatlanmıştır.  Bel ağrısı, baş ağrısı, kalıcı mide bulantısı, ter kokusu, ayak kokusu, ıslaklık, sürtünme, sıkışıklık (otobüsten indikten sonrada bir süre bu his devam edebilir), ani fren etkisi ile birlikte denge kaybı, mikrop ve hastalık kapma riski, adale kasılması, kol ağrısı, bilek ağrısı gibi birçok şekilde kendini gösterebilmektedir.

Evet 500ES ile iletişimde olan arkadaşların gülümsemelerini duyar gibiyim 🙂  Normal şartlar altında  çift katlı 251 Pendik-Şişli otobüsünü kullanmaktayım.  Ayakta yolcu almaması ve koltuklarının rahatlığı ile 2,5 – 3,5 saat süren yolculuğumda beşik gibi sallana sallana giderim.  Bugün ise Mecidiyeköy’den otobüse binmek için sallana sallana durağa giderken otobüsü kaçırdığımı fark ettim.  Hemen ardından gelen 500Es bana sellektör yaparak sanki gülümsemişti.  Uzun zamandır 500ES ile haşır neşir olmuyordum.  Hemen göz kırpmasına aldandım ve otobüse atladım…

İstanbul’un en uzun güzergahına sahip otobüs hatlarından biridir kendisi. 500ES içinde olan olaylar, ani frenle öne doğru kapaklanmalar,  topuklu ayakkabı ile yolculuk eden hanımların düşme tehlikeleri,  orta ve arka kapıda kol bacak sıkışması ve sıkışıklığı ile ünlü bir özel halk otobüsüdür kendisi.

Bugün enteresan bir olay yaşadım ve sizlerle paylaşmak istedim…

Normal şartlar altında 500Es’e binmem uzun zamandır binmiyor oluşum yan etkilerini unutmama sebep olmuş ki 20 dakika otobüs durağında beklemeyi göze almayıp otobüse atladım.  Saat 18:37’de bindiğim 500Es otobüsü Mecidiyeköy trafiğinde epeyli zaman kaybetmiş olsa gerek ki duraktan bir hamle ile atladı ve kırmızı ışıkta geçti.  Tabiki şöför usta adam o kocaman otobüsü polise çaktırmadan nasıl kırmızı ışıkta geçti anlamadık bile…

Köprü yoluna girerken sağ şeritte durak molası verdikten sonra trafiğin içine doğru bir hamle yaptı. Bunu şaşkın gözlerle bakan trafik polisi şaşkınlığını üstüne birde otobüsün kafasını duraktan trafiğin içine sokan adamın sözleri kesti..

” Az müsade ette gireyim “

Yuhh dedim kendi kendime polise az müsade ette gireyim diyor zaten kafayı soktun koca araç millet korkusundan yol verdi. Trafik polisi boş bakışlarla gelen araçlara dur işareti yaptıktan sonra bir çırpıda en sol şeritte bulduk kendimizi.  Köprüye kadar tın tın akan trafik iyicene şöförü illallah ettirmişti.  En sol şeride neden geçtiğini ise hiç anlamamıştım ki köprüye yaklaşırken ek şeride dalmaya çalıştığını fark ettim.  (Karşı şeritten trafik yoğun olduğunda ek bir şerit alırlar)

Normalde ek köprü şeridi hızlı araçlar ve küçük arabalar içindir. Fakat kocaman otobüsü karşı şeritten alınan ek yolda bulunca şaşırdığımı itiraf etmeliyim.  Hele ki gişelerden hemen sonra durak var ve bu herif en sol şeritten gişelere girmeden en sağ şeride geçmesi gerekiyordu.

Yaptıda..!

Otobüs şöförü gişelere gelmeden ek şeritten en sağ şeride bir hamle ile direksiyonu kırarak arkadan gelen korna seslerine “Ne var ulen” tepkisi ile hiç kale almadan daldı.  Evet resmen daldı.  Anlaşılan şöförün acelesi vardı.  İçinden bu durakta inecek olmasaydı diye söyleniyordu.  (Demekki inecek yolcu olmasaydı köprü durağına hiç uğramayacaktı)

Duraktan çıkar çıkmaz müthiş bir şekilde uçmaya başladık.  500ES’in 120-140 la gittiğine ilk defa şahit oluyordum çünkü resmen uçuyorduk.  Allah’tan maximum 120 felan yapabilen bir otobüs yoksa mazallah 1 dakkada ev yerine ahirete yolcu olacaktık…

Ani frenlerle bel ağrılarımı unutmuş gibiydim,  içerideki ter kokusu felan artık midemi alt üst etmiyordu bıraktım onu leş gibi koku felan artık hissetmiyordum.  Şöför arkaya şöyle bir baktı ve inecek arkadaşlar kapıya yanaşsın diye sesleniyordu.  Tamam dedim bu deli bizi eve 10 dakkada götürecek.  Öylede oldu…

__Maltepe var mı?

__Yokk…

Maltepe durağını son hızla geçiyorduk. Bostancıdan sonra trafik kalkmıştı yaklaşık 10-15 durakta hiç durmadık ve uçan bir otobüs içerisindeydik.  Duraklarda inecek yolcu olmayınca otobüs şöförü duraklara hiç girmiyordu bile…  Akabinde 2,5 – 3,5 saatte aldığım yolu tam bir saatte 19:37 de bitirmiştim.

Otobüsten indiğimde saate baktım ve 18:37 ‘de Mecidiyeköy’den bindiğim otobüsün 19:37’de Pendik’te olmasına hayretle bakıyordum.  Hele ki akşam trafiğinde …

O gördüğüm trafik değil miydi?

Allah’tan trafik vardı.  Trafik olmasaydı şöför beni 30 dakkada Pendik köprüsüne getirecekti.  Yada Ahirete götürecekti ayrı bir mesele…

Tercih sebebi aynı hatta aynı yolu 3-4 otobüs değiştirerek gideceğiniz için mecbur kalmaktır.  500Es’in sağladığı kolaylığı hiçbir otobüs sağlayamaz.  Fakat şöför arkadaşlar bazen kendilerini fena kaptırıyor.  Tonlarca ağırlıktaki otobüsü devrilecekmişcesine son hızda limitlerini zorlayarak aşırı hız denemelerine girişiyorlar. Daha öncede bu tip durumlarla karşılaşmıştım ama emniyet şeridi, ışık, köprüde hatalı şeride girme, bodoslamasına trafiğe dalma gibi şeylerin hepsini birden yaşamamıştım…

Haa unutmadan BMW ve Mercedes solladık yolda..

Hareket halindeyken diğer bir otobüsle şakalaştıklarıda olur. Hatta üstüne sürmeler felan artık alıştık. Bunlar normal geliyor.  Fakat dikkat etmenizi öneririm

500ES tablet…

Aşırı dozda kullanıldığında sakatlanmalara,  eklem yerlerinde uyuşmalara, sıkışıklık hissine, sürtünme sonucu cinsi durumlara, kol, bel kasılmaları ve adele şişmelerine, mide bulantısı gibi birçok yan etkisi vardır.

“500ES Tablet. Günde 2 Defa Kullanılır.” üzerine 3 yorum

  1. Kurallar diyorum sadece. Avusturyada hic buna benzer bir durumla karsilasmadim. Cunku avrupa kurallari kati, gozunun yasina bakmaz. Bosna-hersek Turkiye gibi hatta daha kotu. Burada kirmizi isik kuralini hem yaya hem de suruculer pek kafalarina takmiyor.

    Fakat sunu da eklemeliyimki bu gibi durumlar olmasa hep kurallar ile yasasak evet belki uzun yasariz ama hayatin eglenceli yani da kalmaz. Yani bu gibi durumlardan yakinmak yerine pozitif degerlendirip eglenmek gerekir. Abi Ferrari bile solladik ne diyon 🙂 gibi…

    Yanıtla
  2. Benden sizden bir durak önce kaynarcadan binerek bazen Mecidiyeköy’e giderken bazende zorunlu olarak otogara giderken biniyorum. Trafik olsun olmasın mesela otogara max 1,5 saat ile 1 saat 10 dakikada variyorum:) nereye gittiğimiz o hızlarla muamma olsada eğlence çıkıyor:))

    Yanıtla

Yorum yapın