Şu ana kadar daha çok halkla ilişkiler ajansı sektörünü etkileyecek değişimlere odaklanmıştık fakat müşteri tarafında da çok önemli değişiklikler olacak.
Birçok kurum halen paydaşlarla etkileşim sorumluluklarını farklı birimlere dağıtmaya devam ediyor, kamusal olaylarla ilgilenenler hukuk departmanına, çalışanlarla iletişim sağlayanlar insan kaynaklarına, yatırımcılarla ilgilenenler CFO’ya, tüketici PR’ı ile ilgilenenler pazarlamaya, kurumsal iletişimciler de neredeyse herkese rapor veriyor. Bu ayrımlar şimdiye kadar marka itibarı yönetimi bakış açısıyla bakıldığında pek mantıklı gözükmediyse de, sosyal medya çağında artık gülünecek kadar üretkenliği azaltabilecek durumda.
Modern dünyada çalışanlar birer elçi görevindedir, kurumsal ve marka itibarını iyileştirir veya kötüleştirirler. Yeni ürün lansmanları, geleneksel pazarlama bakış açısından olduğu kadar, kriz yönetimi ve kamusal olaylar perspektiflerinden de değerlendirilmelidir. Kurumsal sosyal sorumluluk hem ürünün başarısı hem de kurumsal itibar açısından çok önemlidir. Bu yüzden tüm paydaşlarla olan ilişkilerin tek bir merkezden yönetilmesi için birisi sorumlu olmalıdır: düzenlemeciler ve kanun yapıcılarla, yatırımcılarla, topluluklarla, çalışanlarla, tüketiciyle, medyayla ve daha fazlasıyla olan ilişkilerin hepsi için.
Aslında PR’cılar, birden fazla grupla ve karmaşık çok boyutlu durumlarla ilgilenme konusunu iyi bildikleri için bu rolü üstlenebilir derdim fakat birçok şirkette akıllı pazarlamacılar paydaşlarla etkileşime girmeyi öğrenerek bu pozisyona geçecektir. Devamı; http://www.teakolik.com/kurumsal-iletisim-fonksiyonu-yok-olacak-6
Kaynak: Paul A. Holmes CEO The Holmes Report
Not: Aras Zarakol tarafından çevrilmiştir.