Asus Eee Pad Transformer Ön İnceleme

Merhaba arkadaşlar bu gece sizlere Asus Eee Pad Transformer‘dan bahsetmek istiyorum. Son zamanlarda bir tablet almak şart olmuştu. Piyasaya çatır çatır canavar gibi tabletler girerken ben de seçimimi yaptım ve Hepsiburada.com üzerinden Asus Eee Pad Transformer almaya karar verdim.

Öncelikle beklentilerimi tamamen karşıladığını belirtip, Asus’a bu müthiş alet için teşekkürlerimi sunarak sözlerime başlamak isterim.  Asus Eee Pad Transformer konseptinde farklılık yaratan ürünlerden bir tanesi olarak karşımıza geliyor. Diğerlerinden farklı ve kullanıcıya müthiş özellikler sunarak ilgi çekmeye kararlı bir ürün olduğunu belirtmek isterim.

Cihazın 2 farklı modeli var. Dock station ünitesi ile birlikte satılan modeli ve sadece tablet modeli. İki farklı model olarak karşımıza gelse de tek farkı üzerindeki Dock Station ile birlikte satılması olduğunu belirtmek isterim.

Cihazın kutu içeriğinde Dock ünitesi, Transformer tablet, şarj fişi, bağlantı kablosu ve kullanım klavuzları çıkmakta.  Benim bu ürünü alırken tercihim Dock station ile birlikte satılan modeli oldu. Şimdi sizlere bu model için ön bir inceleme sunmak istiyorum.

Asus Transformer tablete dönüşen bir netbook şeklinde karşımıza gelmekte.  Bir netbook kadar ufak hafif,  aynı zamanda Dock istasyondan ayrılarak tek başına çalışan tableti ile dikkatleri çekiyor.

Adından da anlaşılabileceği gibi dönüşebilen bir cihaz, rakiplerine göre farklarına baktığımız zaman en büyük özelliği tablet halindeyken 8-9 saat pil ömrü olması ve dock ünitesi ile birlikte pil ömrünün 16 saate kadar çıkabilmesi.  Tercihimdeki en büyük etkenin pil ömrü olduğunu belirtmek isterim. Özelliklede Wifi kullanırken birçok cihaz size yetmeyebiliyor. Hareket halindeyken, sunum yaparken, otobüste uzun yolculuklar yaparken yanımızda priz olmadığı zaman maalesef ki şarj konusu ve pil ömrü en önemli etkendir.

Hemen hemen birçok kişi pil örüne bakmadan cihaz özelliklerine bakarak ürününü seçer. Benim tablet alacak kişilere önerim ise her zaman pil ömrüne dikkat etmek gerektiğidir.

Asus Transformer’in rakiplerinden ayrılan bir başka avantajı ise Dock üzerinde SD kart okuyucu, 2 adet USB çıkışı olması.  Hele ki cihaza klavye ve fare takmak isterseniz bunun mümkün olabildiğini rahatlıkla görmekteyiz. Birçok dizüstünde bile 2 – 3 adet usb olduğunu düşünürsek Asus Transformer bize bu konuda büyük bir avantaj sağladığını görmekteyiz.

Dock Station aynı zamanda bize ek bir avantaj daha sağlamakta. Eğer Asus Transformer’i  Dock station ile birlikte kullanırsanız tablet kısmındaki pil yerine Dock istasyon üzerindeki pili kullandığını belirtmek isterim.

Yani Dock Station üzerinde ek bir pil daha mevcut. Bu sayede 8 saatlik pil ömrü 16 saate çıkabiliyor. Dock station ile kullanıldığı zaman Dock’ın pilini yemesi ise kullanıcılar için ek bir avantaj sağlamakta.

Dock station hakkında okuyucularımdan bana ilk gelen soru “Acaba Dock Station ile tablet kısmının aynı renkte mi?” olduğu sorusuydu. Asus tabletin üzerindeki doku ve rengi ile aynı şekilde tasarlanan Dock station birleştikleri zaman bir netbooktan farksız bir hale geliyor. Hem tasarım, hem de renk olarak aynı şekilde dizayn edilmiş.

Dock station hakkında ek olarak sol tarafında bir de şarj girişi olduğunu söylemek isterim. Bu giriş sayesinde tabletinizi hem şarj edebilmektesiniz hem de bir bilgisayara USB üzerinden bu bağlantı noktası ile bağlantı sağlayabilmektesiniz. Bu sayede dosya aktarımları da yapılabilmekte.

Dock ünitesinin en önemli ve rakiplerine fark atacak diğer bir özelliği üzerindeki Türkçe destekli klavyesi ve Touchpad’inin olması. Bu sayede dilediğiniz zaman Asus Transformer’i Dock ünitesine yerleştirerek fiziksel klavye ve faresi ile kullanabilmektesiniz.

Asus Eee Pad Tranformer Ön İnceleme -2