Her yıl Ocak ayında Londra’nın efsanevi salonu Olympia’da düzenlenen ve son eğitim teknolojilerini kullanıcı ile buluşturan BETT Show’da (British Educational Training and Technology Show), eğitim teknolojisinin geleceği olan ‘akıllı sınıflar’ simulasyonlarla tanıtılacak. Türkiye’den bir ilki gerçekleştiren Doğa Koleji de fuara katılarak, bu yeni teknolojiyi nasıl okullarında uyguladığını gösterecek.
Her yıl 600’den fazla üreticiye ve 30 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapan BETT Show, 11-14 Ocak 2012 tarihleri arasında eğitim materyalleri ve eğitim teknolojileri konusunda lider kurumları ağırlayacak. Fuarda yer alan tek Türk markası olan Doğa Koleji ise, “İdeal Sınıf” konseptiyle yer alacak.
Apple ürünleri ile donatılan akıllı sınıf uygulaması…
Apple, akıllı tahtaların dünyadaki en önemli üreticisi Promethean, içerik konusunda bir dünya devi Pearson ve eğitim mobilyası alanında dünya lideri VS, t-MBA (genç MBA) eğitim felsefesi ile öncü olan Doğa Koleji’nin bir araya gelerek oluşturduğu akıllı sınıfların bir örneği, fuar alanına kurulacak. Klasik eğitim kalıplarının dışına çıkan bu sınıf modeli, ziyaretçilerin deneyimlemesiyle tanıtılacak.
“İdeal Sınıf” nedir?
İdeal Sınıf, Doğa Koleji’nin hali hazırda uyguladığı yeni nesil öğrenme ortamına verilen isim… Sınıflarda akıllı tahtalara entegre olmuş iPad’ler sayesinde öğrenim, tümüyle dijital hale geliyor. Bugün, tüm dünyada yeni projeler, farklı fikirler üretebilen, kendine güvenen, özgüveni yüksek dünya vatandaşları yetiştirmek gerekiyor. Bu gereksinimler doğrultusunda “İdeal Sınıf” konseptinde tasarımından içeriğe, teknolojiden eğitim felsefesine kadar her şeyi yeniden düzenlenmiş akıllı sınıflar haline getirildi. Doğa Koleji’nin, t-MBA Eğitim Modeli’ne ev sahipliği yapan İdeal Sınıf’ta yepyeni bir eğitim anlayışı uygulanıyor ve BETT Show ile tüm dünyaya tanıtılıyor.
teknolojiyi hepimiz seviyoruz.fakat emeklemeden, ardından yürümeyi öğrenmeden koşulmaz.bence önce sınıflar en fazla 20 kişi olmalı.ardından daha fazla ama daha nitelikli öğretmenler atanmalı, tatil süreleri 3 aylara varmamalı( hem öğretmenle hemde öğrenciler için), ders saatleri günde 7-8 saat değilde 4 saatten fazla olmamalı, okullar daha sosyal, daha bilimsel olmalı ki, eğitimdeki bu rehavet ortadan kaldırılmalı.İşte o zaman biz yürümüş oluruz.ondan sonra zaten arkası gelecektir.
Yanlış zamanda dünyaya gelmişim…
Ayrıca 20 kişi de çok. Şimdiki zamana göre biraz über takılırsam:
Eğitim direk tekil ve online olarak videolarla verilmeli, gereken yerde öğrenci öğretmene ulaşabilmeli ki otokontrollü ve self-supervisor bireyler yetişsin. Ödevler ve projeler, arama motoru sonuçlarına göre gelen verileri direk copy/paste yapanları ayıracak şekilde bir sistem ile kontrol edilmeli. Not durumuna göre sorun olduğunda devreye rehberlil uzmanları ve psikolog/psikiyatristler girsin ve öğrencinin yetenekli olduğu alanı bulsun veya sorunlarını çözmesine yardım etsin.
%100 Komünist düzene geçilsin. Batıdakinin doğudakini küçümsemesini ortadan kaldırmak için eğitim ve fırsat eşitliği sağlanmalı. Yani çocuklar eğitim görürken ebeveynleri de ebeveyn olabilecek özelliklere sahip olacak şekilde eğitim almalı. Sonuçta çocuğun içinde yetiştiği çevre de önemli. Ya ben anlamam, evleneceklerden evli olmadığına dair belge, kan ve bulaşıcı hastalık taşıyıp taşımadığına dair test isterler de ruh sağlığı iyi mi, ebeveyn olabilecek yeterliliğe sahip mi diye test etmezler. Ruh da artık adam yerine konulmalı ve ona tüm organların bağlı olduğu ana yönetici bir organ gibi davranılmalı.
@adayıldız hala bilmem kaç kişilik sınıfları aşamadan siz kendinizi aşmışsınız. ama ruh sağlığı ile alakalı yorumunuza katılıyorum.
Bunlar biraz über yani, aslında gerçekleştirilebilir. Okul binaları dikmek, okul ihtiyaçları, öğretmenler ve eğitim için harcanan ücretleri, öğrencilerin kılık kiyafat, eğitim, beslenme ve ulaşım için harcadıkları ücretleri, trafik sorununu gözönüne alırsak çok daha ucuza mal olur ve açıkta öğretmen kalmaz, işsiz öğretmen kalmaz, rehberlik uzmanları ve psikolog ve psikiyatristleri de katarsak işsizlik büyük oranda azalır ve eğitim kalitesinde dünyada 1 numara oluruz. Bu yapılsa trafik azalacağı için ikinci boğaza gerek kalmaz, doğayı da katletmemiş, doğayı bozmamış oluruz. Her öğrenciye pc’ye gelince kimse kendi banka hesabını şişirmek için hileler yapmasa ihaleyle her öğrenciye gayet ucuza pc sağlanabilir. Evleneceklerden ruh sağlığı ve ebeveynlik testi istenmesi ve öğrencinin eğitimi devam ederken ebeveynlerin de tiptop ebeveyn olması için onların da eğitim alması zorunlaştırılırsa daha az, daha kaliteli ve daha insanca büyüyen yaşayan geleceklerimiz olur. Bunların hepsi gerçekleştirilebilir. Bunlar olsa doğuda doğmuş, büyümüş ama ailesinin maddi durumu iyi olmayan zeki gençlerimizi baba parası yiyen, özel okula giden züppelerin; Kürtçe biliyor, Kürt, köylü diye aşağılamaya çalışmasını görmek zorunda kalmam.
Bunlar aslında uygulayacak biri çıksa kesinlikle über değil. Atatürk keşke reenkarne olsa…
işte yaa benim okulum