Son günlerde TV lerde ve gazetelerde sıkça karşılaştığımız BARZANİ meselesi can sıkıcı olmaya başladı. Barzani arkasına Amerika’yı almış Türkiye’ye tehditler savuruyor…
Ne yaptığını zannediyor ki ?
Barzani büyük bir aşiret ve bu aşiret ile KÜRT devleti kurmak istiyor. Bunun için ise elinden gelen herşeyi yapıyor. Fakat tarihe bakarsak zamanında BARZANİ Amerikayı arkasına almıştı ve amerika onu sırtından vurdu, Rusları aldı arkasına Ruslarda arkasından vurdu ve Saddam da aynı şekilde şimdi ise Yine Arkasına Amerika’yı almış Türkiye’mize kafa tutuyor. Peki TARİHİN TEKERRÜR ‘den İBARET olduğunu unuttu mu ?
Barzani Ortadoğuda bir piyon ve Satrançta Piyonlar Fil ve At’ın hareketleri için karşı tarafa saldırıda bulunmak yada ele geçirmek için kullanılırlar gerektiğinde yada gerekmediğinde çok kolaylıkla Feda edilirler..
B arzani kendini ŞAH yada Vezir zannediyor olmalıki Türkiye’ye kafa tutuyor. Daha doğrusu kafasını uzatıp bişiler söylüyor.
Peki hiç aklına gelmiyor mu ? TSK sesiz mi kalacak ? Türkiye buna karşılık vermeyecek mi ? Arkasındaki güç TR ile Barzani arasında seçim yaparsa Barzaniyi hemen feda eder ?
Birilerinin gazına gelmiş devam ediyor.
Zamanında Türkiye Barzani ve tüm kürtlere kucak açmadı mı ?
Saddam Hüseyin’in zulmünden kaçan Kürtlere kucak açmadı mı ? Onları doyurmadı mı ? Sınırlarını açıp onlara yatacak yer vermedi mi ?
Yanlış anlamayın aranızda Kürt olanlar muhakkak ki vardır Kürtlere bir sözüm yok. T.C Topraklarında yaşayan herkes kardeştir. Fakat Barzani burada yaşayan Kürt kardeşleri mizi kullanabileceğini mi zannediyor ?
Kürdistan’ı kurmak ve Türkiye’den elini kolunu sallayarak toprak alabilecek mi ?
Değil toprak Türkiye’den bir tutam toz zerresi bile alamaz…!
Barzani Aklını başına topla yarın Mehmetçik oraya gelirde kafana sıkar ona göre…!
Yarın oraya Mehmetçik girerse İRAN Buna sevinir kucak açar hatta kendi sınırlarından Barzaninin tepesine TOP yağdırır.
Nereye güvenirse güvensin SATRAÇ ‘ta önemli olan ŞAH ve MAT dır. Ortadoğuda bir SATRANÇ oynanıyor ve sende bir piyonsun. bir Fil’in yada Bir Vezir’in altında ezilmek istemiyorsan kenara çekilmeni tavsiye ederim. Eğer hala akıllanmıyorsan ozaman bir mavibereli yada bir SAT , SAZ komandosu bir gece ansızın kafana sıkabilir.
İnsanlar ne olduğunu bilmeli küçük hesaplarla büyük işler yapılmaz. Sen küçük hesapların peşinde koşarak Amerika Rusya yada diğer başka büyük güçlerin elinde bir piyonsun ve öyle kalacaksın. Eğer ki ispat istersen dön ve geçmişine bak.
Ortalığı kan götürmeden birinin bu adamı susturması gerekecek anlaşılan…!
Peki Barzani kimdir nedir şunu bir öğrenelim.
1979 Öncesi Dönem
Mesut Barzani, 16 Ağustos 1946 yılında babası Molla Mustafa Barzani’nin lideri olduğu İran’da bulunan, SSCB’nin desteğiyle kurulmuş olan Mahabad Kürt Cumhuriyetinde doğmuştur. Sonraki dönemde Molla Mustafa Barzani’nin bölgede bağımsız Kürt devleti kurma girişimi başarısızlıkla sonuçlandı ve İran ordusunun bölgeye giriş yapmasıyla Mesut Barzani SSCB’ye, küçük yaşlarda olan oğlu Mesut Barzani ise Irak’a gitmek zorunda kalmıştır. Molla Mustafa Barzani 1958 yılında Irak’ta yapılan darbenin sonucu olarak krallığın Kasım tarafından yıkılmasının ardından, yeni kurulan hükümet tarafından aldığı davet üzerine yeniden ülkeye dönüş yaptı. İlerleyen yıllarda Irak’ın, Kürtlere talep edilen hakları vermemesi üzerine baba Barzani silahlı bir ayaklanma başlattı.
1970’lerin ilk yıllarında Mesut Barzani, babası ve kardeşi İdris Barzani ile birlikte Kürtlerin siyasi ve askeri meseleleri üzerine çalışmaya başladılar. Ancak 1975 sonunda babasının ABD’ye iltica etmesinin ardından yine kardeşi İdris ile birlikte Kürdistan Demokratik Partisi’ne başkanlık etmeye başladı.
1979 Sonrası Dönem
Molla Mustafa Barzani’nin 1979 yılında ölümünden sonra partinin en etkin liderleri Mesut ve kardeşi İdris Barzani oldular. Aynı yıl içerisinde (1979) İran’da yapılan devrimden sonra Mesut Barzani ve ailesi destkeçilerinin de vasıtasıyla İran’a yerleşti. 1980 yılında İran – Irak savaşının başlamasıyla bölgedeki ortamı kullanan Barzani ve partisi KDP Irak sınırın İran’a yakın kısmında güçlenip etkinliğini arttırmayı başardı. İran – Irak savaşı döneminde ve sonrasında Irak’ta nüfuzunu arttırmak isteyen İran rejimi, Irak’taki tüm Saddam karşıtı güçleri İslami hareketlenmeler temelinde etkilemeye çalışmış olsalarda Mesut Barzani bu duruma pek sıcak yaklaşmamıştır. 1987 yılına kadar KDP’yi kardeşi İdris ile birlikte yöneten Mesut Barzani 1987 yılında kardeşi İdrisin ölümü sonrasında KDP’nin alternatifsiz lideri haline gelmiştir.
İran – Irak Savaşı Sonrası Dönem
1988 yılında İran – Irak savaşının sona ermesinden sonra Kürt bölgelerinin önemi artmış, bu bölgelerdeki hakimiyet ciddi bir konu haline gelmiştir. Bu konuda da Mesut Barzani hakimiyet için büyük çabalar harcamıştır. Körfez Savaşından Irak’ın 1991 yılında yenilgi ile çıkmasını fırsat bilen Barzani, Baas rejimine karşı Kürt ayaklanması başlatmıştır. Ayaklanma sonrasında Baas hükümeti ile Kürt ayaklanmacılar arasında büyük çatışmalar çıkmıştır. Ancak bu olaya batılı güçler müdahale etmiş, Kürtler için Kuzey Irak’ta güvenli bölgeler yaratılmış ve çatışmalar sonlandırılmıştır.
1992 yılının Mayıs ayında batılı güçler denetiminde Kuzey Irak’ta yapılan seçimlerde Kürdistan Demokratik Partisi lideri Mesut Barzani ve Kürdistan Yurtseverler Birliği lideri Celal Talabani bölgesel liderler olarak seçilmişlerdir. Ancak 1994 yılında KDP – KYB koalisyonu arasında çıkan anlaşmazlıklardan dolayı iki parti arasında çatışma başlamıştır. 1996 yılı Ağustos ayında Barzani, Talabani’nin İran rejimiyle anlaşacağından korktuğu için kendisi Baas rejimiyle anlaşma imzalamıştır, bunun üzerine 31 Ağustos 1996’da Erbil’e giren Irak güçleri bölgeyi Barzani’ye emanet etmiştir. Bu dönemden sonra Ekim 1996’nın sonlarına doğru KDP – KYB arasında ateşkes imzalanmıştır.
Türkiye terörle mücadele için zaman zaman Barzani ve Talabani ile diyalog kurmuştur. 1997 yılında ise Barzani Türkiye’nin terörle mücadelesinde ittifak olarak rol almıştır. Sonraki dönemlerde KDP -KYB arasında yine çatışmalar çıkmıştır. ABD’nin de araya girmesiyle 1998 yılında KDP – KYB arasında yine ateşkes ilan edilmiş, bu ateşkes 4 Ekim 2002’de yenilenmiştir.
ABD Müdahalesi Sonrası Dönem
2001 – 2002 yılları itibariyle ABD Irak’ta gizli nükleer silahlar olduğunu iddia ederek Saddam rejimini devirmek için harekete geçti. ABD 20 Mart 2003’te başlayan hava saldırısı ve onu takip eden kara harekatı sonunda 9 Nisan 2003’te başkent Bağdat’a giren koalisyon güçleri Saddam Hüseyin iktidarını devirdi. 15 Nisan’da Irak tümüyle koalsiyon güçlerinin eline geçmişti. Bu dönem Barzani ve Talabani için dönüm noktası olmuştur, ABD’nin bölgeye girmesinden sonra Barzani ve Talabani bölgesel güç haline getirilmiştir. 2005 yılı Haziran aynda Mesut Barzani, Celal Talabani ile aralarında yaptıklar anlaşma ile bölgesel konseyin yaptığı seçim sonucunda Irak Yönetim Konseyi Kürdistan Bölgesel Başkanı sıfatına kavuşmuştur. (Celal Talabani ise Irak Devlet Başkanı sıfatına kavuşmuştur) Mesud Barzani’nin Kürdistan Bölgesi başkanlığına getirilmesi Kürt bölgeleri olan Erbil, Duhok ve Süleymaniye kentlerinde sevinçle karşılanmıştır. Barzani KürtçeArapça ve Farsça da bilmektedir. Ayrıca beşi erkek üçü kız olmak üzere sekiz çocuk sahibidir. 18 Şubat 2003 tarihli Hürriyet gazetesinde Barzani ailesinin Musevi kökenli olduğuna ilişkin bir habere yer verilmiştir. Mesut Barzani bölgeye gelen ABD ordusundan sonra komşu ülkelere karşı olan tavırlarında sert bir üslup takınmaya başlamış, bu üslup bilhassa Türkiye’nin dikkatinin bölge üzerine çekilmesine ve hatta yer yer ciddi gerginliklere zemin yaratmıştır. ile birlikte Arapça ve Farsça da bilmektedir. Ayrıca beşi erkek üçü kız olmak üzere sekiz çocuk sahibidir. 18 Şubat 2003 tarihli Hürriyet gazetesinde Barzani ailesinin Musevi kökenli olduğuna ilişkin bir habere yer verilmiştir. Mesut Barzani bölgeye gelen ABD ordusundan sonra komşu ülkelere karşı olan tavırlarında sert bir üslup takınmaya başlamış, bu üslup bilhassa Türkiye’nin dikkatinin bölge üzerine çekilmesine ve hatta yer yer ciddi gerginliklere zemin yaratmıştır.
Wikipedia ‘dan alıntıdır..