Beni Milletvekili Seçin Bilişim Bakanlığı Kuracağım :)

Seçim dönemi yaklaştıkça enteresan, tuhaf, inanılması güç vaatlerle karşılaşmaktayız. Malumunuz oy vereceğiz ve bu oyu verirken birileri oylarımıza göz dikip “Bana ver, bana ver” diye fikirlerimizi, düşüncelerimizi değiştirmeye çalıştıkları da ortada. Peki bunu yaparken biraz abartmıyorlar mı? Bir tanesi bilmem ne vaat ediyor diğeri başka bir şey. Peki hiç düşündünüz mü? Bu vaatlerin hangi mantıkla ne kadar yapılabilir olduğunu acaba sorguluyor muyuz?

Tamam belki üçüncü köprü yapılır, kanal kazılır da çılgın olunur ya,Van ile Muş arasına bir köprü kurmak, Van gölüne boydan boya bir köprü kurmak projenin çılgın sıfatını da alıp götürmekte. Üstelik Van’a hiç gitmemiş biri tarafından söylenirse… Sonra demez mi halk “Ufak at da civcivler yesin” 10-20 sene öncesine kadar belki imkansız vaatlerde bulunmak büyük bir artı getiriyor olabilirdi. Fakat eğitim düzeyinin ne kadar yükseldiğini, internet gibi bir medyanın herkesin elinin altında olduğunu artık herkesin bir şekilde gerçekleri öğrenebileceğini düşünmeleri gerekiyor.

Yuh artık bu da atılır da …

Mantıklı olarak atanlarda var.  Mesela geçen sokakta bir pankart görmüştüm aynen şu yazıyordu. “Osmanlıca seçmeli ders olacak” mantıklı peki merak ediyorum. Osmanlıca seçmeli ders olsa ne olacak olmasa ne olacak? Tamam Osmanlı torunuyuz tarihimiz var ejdadımızın dili fakat Osmanlıcayı kalkıp da seçmeli ders yapmanın mantığı ne olabilir? Birilerine yaranmak mı? Mantıklı atacağım derken de atıp tutmanın bir mantığını algılamakta zorlanıyorum. Sanki Osmanlıca yasak? Üniversitelerde dersler var, öğrenmek isteyen gidip özel derste alabilmekte.  Deseniz ki “Çinçe seçmeli ders olacak” ardından da 10 sene sonra Çin’in tüm dünyaya yayılacağı söylenilse amenna tamam kardeşim iyi güzel derim. Ama Osmanlıcayı seçmeli ders yapmanın da pek bir yararını, halkımızın oy kullanırken “Aaa bak adam Osmanlıca öğretecek” diyerek oy vereceğini hiç sanmıyorum. Bu yüzden bir mantığı yok. Hiç atmasın daha iyi değil mi?

Her aileye 600TL maaş bağlamak da ayrı bir çılgınlık değil mi?  10 milyon fakir aile olsa her ay 6.000.000.000TL para demektir. Merak ediyorum bu parayı nereden bulacaklar? Devlet teorik olarak bunu yapabilir. Tabiki 2 sene sonra ekonominin ardından devletin batmasını göze almak gerekecek. “Az ufak olsaydı belki yerdik…” Çiftçinin borçlarını silmek, ülkeyi tarım merkezi haline getirmek tamam helal işte budur. Ama kontrolsüz sallamak size yakışmadı değil mi? Sayın Baykal’da bir ara çarşaf açılımı yapmıştı. Sonra ne oldu?

Benzer bir vaat Sayın Süleyman Demirel tarafından 1991’de halka söylenmişti. 1991 seçimlerinde “kim ne veriyorsa beş lira fazlasını vereceğim” vaadi ile Sayın Demirel ekonomiyi 500 gün içinde düzlüğe çıkaracaktı. Yüzde 27 oyla iktidar oldu ancak sözlerini yerine getiremedi. Fakat 2011’de emin olun bu tarz vaatleri halkımız yemiyor!

Yakın tarihte ise Cem Uzan “Vallahi Mazot 1 Lira olacak” diye ettiği yemin  etmişti. Sayın Cem Uzan bu sayede %7 oy alabilmişti. Her işsize 350 TL maaş  vadeden Cem Bey baraj altında kalınca boşa kalmıştı sözleri. Yıl 2007 tabiki Sayın Demirel ile arasında 16 sene vardı. Şimdilerde ise %1 bile oy kazandırmayacağına adım gibi eminim.

Anlamadığım bir şey var. Gözümüzün içine baka baka nasıl atabiliyorlar? Yapamayacakları şeyleri savunmalarının ve vaat etmelerinin sebebi “Zaten halk bizi 1. parti çıkarmayacak meydan boş dolduralım” düşüncesi mi? Hakkımızda hayırlısı olmasını dilediğim Seçim 2011’de atanlara halkımızın oy vermeyeceğine tam olarak eminim. Umarım devletimiz ve halkımız için iyi bir sonuç çıkar.

Bu arada benim de çılgın bir meydan doldurma vaadim var.  Madem meydan boş büyüklerimiz meydana sıkıyor. Ben de seçim vaadimi sunmak istiyorum.

“Beni Seçerseniz Bilişim Bakanlığı Kuracağım”  ve bu bakanlığın başına da bilgisayardan anlayan mühendisler, yazılımcılar, avukatlar koyacağım.

Hayırdır? Atmayı beceremedim mi? Yok yahu yapılabilir bir vaat mantıklı bir vaat hatta çok kişinin oyunu bile alabilirim. Sadece seçimlerde aday olmadığım için biraz çılgın oldu. Biraz da sallama oldu değil mi 🙂