Çayımın Şekeri!

Yemek yeriz, su içeriz, keyif olsun diye bir de üstüne çay yada kahve alırız.  Kimisi şekerli, kimisi şekersiz. Peki yediklerinize, içtiklerinize dikkatle bakıyor musunuz? Ben mümkün olduğunca, bilgim olduğunca araştırmaya çalışıyorum. Gerçi bu devirde ne yediğimiz de malum ya. Kim bilir bize ne yedirip ne içiriyorlar, hormon, domuz yağı, mikrop, kimyasal maddeler, gdo’lu ürünler ve niceleri…

Bunları neden mi söylüyorum?

Birkaç gündür çay keyfimin tadını çıkaramadığım için anlatmak istedim. Hanım sağ olsun son 1 haftadır ne zaman çay koysa çayımın üzerinde yağlanmış beyaz yabancı maddeler fark ediyorum. İlk başlarda bardaklarda detarjan kalmıştır diye bahane uyduruyorduk. Daha sonra sudandır diye güzelim damacana suyumuzu değiştirmek zorunda kaldık.  Her zaman olmasa da sebebi sonunda belli oldu. Normalde çayımı sıcak sıcak bitiririm bazı zamanlar ise bardağım öylecene beni bekler ve soğur.  Fark ettim ki bu durum çayım soğuduğu zaman ortaya net bir şekilde çıkmaktaydı. Çayımı soğutmadan içtiğimde ise hiçbir şey fark etmeden götürüyordum tabi…

Neyse daha sonra çayımı değiştirmek zorunda kaldım. Başka bir çay markasında denediğimde de aynı durum karşıma çıktı.  Tabi ardından demliklerimi değiştirip (kireçli sularda demlikler kireç tutabiliyor) yeni hiç kullanılmamış demliklerde çay demlemeye başladık. Tekrar çayımın üzerinde yağ tabakası gibi beyaz maddeler görünce iyicene tepemin tası attı.

Son olarak bugün şekeri değiştirdim. Yıllardır kullandığım şekeri bir kenara koyup adını bile duymadığım uyduruk bir şeker alıp çayıma attım.

Sonuç pozitif..!

Sorunun kaynağı belli olmuştu halbuki 2 haftadır boşuna debeleniyormuşum. Aklıma en son gelen şeker sorunun kendisiymiş. Kullandığım küp şeker kutusunda 9-10 tane kalmıştı.  Neyse ki bitmemişti aksi takdirde sorunu çözemeden bocalayacaktım. Böyle durumlara uyuz olurum da 🙂

Şekeri bir kenara kaldırmadan önce bir deneme daha yapıp garantiye aldım. Evet çay sıcakken pek kendini belli etmeyen şeker içerisindeki garip, yağlı madde çay soğuduğu zaman aynen ortaya çıkıyordu. Hele ki birazcık soğusun hemen ortaya çıkıyordu. 360 tane küp şekerin %90’ını tükettikten sonra durumu fark etmek biraz koydu diyebilirim.

Kim bilir ne içmiştim?

Neyse birkaç resim çektim ve firmaya iletişim bölümünden mail atarak durumu özetledim. Resimlerde de görebileceğiniz gibi bu maddenin kaynağını sordum.  Firmanın adını vermiyorum. Açıkçası sorun için en azından bir açıklama almadan markayı kötülemek istemedim.

Bakalım ilgili kişiler bu durumu bana nasıl açıklayacaklar? Gerekir diye şekerlerin bir kısmını atmadım ve firmaya kargolamak istiyorum. Alsın incelesinler bakalım sonuç ne çıkacak? Kim bilir belki markette aldığım paketin içine bir madde karışmıştır? Ya da üzerine bir sıvı dökülmüş ve kurumuştur. Acayip bir şekilde de olsa hala kendimi avutuyorum. Firma bana sağlam bir açıklama yapıp beni tatmin etmez ya da bir şekilde hatalarını telafi ederlerse buradan sizlerle paylaşacağım.

Şeker diyerek geçmeyin… Kim bilir içinde ne var?

“Çayımın Şekeri!” üzerine 7 yorum

  1. Hamza, buharla kalıplaştırılmayan şekerlerde bu durumun olması normal, kimyasal malzeme ile bu işlemi yaşayan hemen her şeker çözündüğünde o malzemeyi çözücüye verir. Genellikle de selüloz içerikli malzemeler kullanılıyor. Umarım bu konuda faydalı olabilmişimdir. Ben senin kadar çay hastası olmasam da bu sorunu farkettiğimde 8 yaşımdaydım:D

    Yanıtla
  2. Bence firma isterse dye sakladığınız şekerlerin de hepsini göndermeyin. Kargoda bozulmuştur, satın aldığınız yer stoklama yapmıştır da bozulmuştur, … gibi gerekçelerle sizi savmaya çalışabilirler. Delil olarak kullanmak üzere biraz kendiniz için ayırın bence.

    Ayrıca sizin veya eşinizin diyet yapan bir tanıdığı varsa aspartam veya sakkarin içeren diyet tabletleri var. Bu deneyi bir de onlarla yapın. Bu maddeler yetişkinler için de zararlı, bebbek ve çocuklar için zararından bahsetmiyorum bile. Beyin gelişimi süren bebek ve çocukların şekersiz şeker tüketiminin beyne etkisini ve obeziteye neden olması. Eğer tahmin ettiğim adından da şekerlerinin çok şekerli olduğu anlaşılan şeker markası ise aspartam ve sakkarin küçük miktarlarda oldukça fazla şekerlendirir ve ucuzdur ve az yer kapladığı için nakliye ücretleri de düşüktür. Şöyle diyeyim: bir james bond çanta kadar aspartam bir kamyon şekerin verdiği tatlandırmayı sağlar. Ben aspartamdan şüpheleniyorum. Sakarinin tadı berbat ilaç tadı var. Aspartam şekere daha yakın; ancak o da fark edilebilir. Ben yediğim içtiğim şeyde aspartam olup olmadığını anlayabiliyorum ve çöpü boyluyor. Genelde bunu içerikte yazarlar. Yazmayan merdiven altı veya markanın sahte ürünleri.
    Bu deneyi lütfen yapın ve aspartam ve sakarin de bu etkiyi yapıyorsa lütfen bunu medyaya taşıyıp herkesin haklarını savunun.

    Yanıtla
  3. Bir Rizeli ve fanatik çay sever olarak yazmadan geçmek olmaz bu yazıya. 🙂 Öncelikle küp şeker kesinlikle kullanmamak lazım. İçerisinde şeker birleştirme işleminde kemik yağı kullanıldığını şeker fabrikasına giden bir abimden öğrenmiştim. Bahsettiğin yağlanma da bariz oluyor. Kesinlikle toz şeker kullanmak lazım. Ayrıca eski çay her zaman kalitelidir. Eskiden çuvalla köyden çay gelirdi. İlk geldiğinde içtiğimiz tad ile 1 sene sonra içtiğimiz tad çok bariz farklıydı. Ne kadar eskirsa o kadar tadı güzel olur. 🙂

    Yanıtla
  4. başlığa bakınca aynanın çayımın şekeri gitarımın teli parçası vardır o geldi aklıma ancak yazıyı okuyunca çay da içesim gitti 😀

    Yanıtla

Yorum yapın