BU GÜNLERDE GÖKTEN ZEMBİLLE HATUN YAĞIYOR ..!
Tabi bu başlık biraz ilginç gelebilir sizlere hemen açıklamasını yapayımda kafanızda bir soru işareti kalmasın … BİR AYRILIK HİKAYESİ Denemem e yeni bir bölüm ekliyorum. Bu bölümde Evlilik konusundan girdik hayat dedik aşk dedik aşıklar dedik ve devam ediyorum.
Öncelikle çok profesyonel olmayan daha doğrusu hiç profesyonel olmayan bu yazımda hem kendimi geliştiriyorum hemde sizlerle birşeyleri paylaşıyorum.. Umarım sizlerinde hoşuna gider…
İbrahim Tatlıses dinliyorum kadere sitemin ne faydası var diyor. Haklıda kaderse boyun eğip devam ediyor. Yoluna devam ediyor. Dedik ya bu günlerde bu neye hikmettir bilinmez fakat sanki gökten zembille hatun yağıyor. Yok o kadarda değil felan bu kadar ilgi çeken nedir ? Ne dir bu yalnızlığa kapanmak istediğinde sanki bu karara bir tepki ? Nedir bu hayra alemet mi ? Tamda yalnızlığına gömülmek istediği anda gömülmek kaybolmak kırılan incilen kalbine merhem olan yalnızlığa hapsolmak… Yok sanki birisi birisi kolundan tutup çekiyor bu sessiz sakin soğuk ve ürkütücü yalnızlıktan .. Fakat bu seferde kendisini bile bile gömmek bile bile hapsetmek istiyordu.
Olmadı ..! Şöyle bir kafasını kaldırdıki etrafına bir baktı ki… Birileri hayatına girmek istiyor Acaba .. Acaba diye sordu kendi kendine kafasını yavaş yavaş kaldırdı toparlandı kendini bir silkeledi ve tekrar ışığa doğru yöneldi…
O ışıklardan bir tanesi bir abisi ona hayırlı bir iş var dedi hadi dedi ve anlattı…
Seni tanıyorum birde yeğenim var seni ona uygun gördüm sizleri tanıştırmak istiyorum…
Genç şaşırdı hiçbir şey söyleyemedi zaten abisi kararlı adımlarla ona evlilik nişan ve diğer durumları anlattı kızdan biraz bahsetti…
Ne abisinin hatırını kırabilirdi nede kendine engel olabiliyordu.. Kız biraz çekingen miş ailesine çok bağlı ve gelenekçi… sadece bu kadar ee peki gerisi ? NEdir ne değildir ? Nasıldır ? Al başına bir bela daha… ne yapacağım abi derken soğuk terler içini gıdıklayan bir heyecen belki birazda korku..
Kızın telefonunu vereceğini müsait bir zamanla konuşmasını örgütledi..
Aradan bir saat geçti be bir SMS telefon numarası ve saat verildi bile ne çabuk ne oluyor paldır küldür… Abi ben ne yapacağım ne konuşacağım saat kaç demiştin. ne diyeceğim..
Daha adını bile öğrenemeden Telefon açma vakti geldi birkaç dakikada kendisi bekledi ve toparlandı telefona doğru yöneldi tamda bu güne denk hatta bu saate denk gelmişcesine odanın ampulu bir hışımla patladı… Karanlıkta tuşları çevirdi sandalyeyi çekti ve kalbi patır patır atarken derin derin nefeslerle karşıdan gelecek ALO sesini bekledi.
Uzun uzun çalan telefon sesi kulaklarında çınlıyordu sanki 3. çalışında tatlı bir ses tonuyla kız telefonu açtı…
-Alo
Beklediği ses sonunda karşısındaydı biraz birkaç saniye kadar bekledikten sonra
-Merhaba ben ALP Ahmet abim telefonunuzu verdi de benden bahsetmiştir. Sizinle görüşmek için aramıştım Müsait misiniz acaba?
-Evet merhabalar ben Sevda Müsaitim.
Adıda sesi kadar tatlı ve sakin bir ses edasıyla cevaplaması çok hoşuna gitmişti.
-Ya şey.. ne diyeceğimi bilemiyorum daha önceden böyle bir görüşme yapmamıştım kusuruma bakmayın eğer emri vaki bir durum söz konusuysa özür dileyerek kapatabilirim telefonu
Acaba bir emri vaki durum olabilir miydi ?
-yo hayır değil müsaitim konuşabiliriz. Gerçi bende ilk defa görücü usulü ile görüşme yapıyorum. Yani ne diyeceğimi bende tam bilmiyorum biraz da çekingenim.
Derin bir nefes aldı ve şunu anladıki emri vaki bir durum değil ve kızın isteği doğrultusunda…
-Söze nasıl başlanır bilemiyorum Sevda hanım aklıma ilk gelen yaşınız kaç sorusu acaba öğrenebilir miyim ? Gerçi biraz kendimden başlayayım..
1980 doğumluyum Erzincanlıyım bir şirketin bilgi-işlem sorumlusuyum ve birkaç yıldır çalışıyorum gerçi buraya yeni başladım memnunun gayet güzel ..
Heyecanı yavaş yavaş diniyordu fakat aklına söylemek için bile birşey gelmiyordu. Kendini soru sormaya zorlarken kalbinin tekrardan hızlandığını hissetti ve çaktırmamak için yavaşça nefes alışlarını derinleştirmeye çalışıyordu tane tane ve uzun uzun..
-Bende Karadenizliyim Rize. 85 doğumluyum
Bu kadar mı ya biraz birşeyler söyleseydin hemen sıra bana geldi diye içinden geçirirken tekrar cevap vermek için …
-Ne işle meşgulsünüz.
-Öğretmenlik yapıyorum. Yaz aylarında çevremdeki hanımlara eğitimlerini geliştirmeleri için elimden geleni yapıyorum.
-Ne güzel hatta harika zaten büyük çoğunluğu cahil olan milletimize Öğretmenlik gibi kutsal bir meslek ile ders veriyorsunuz. Çok değerli bir mesleğiniz var kıymeti bilinmese de insanlara birşeyler öğretmek onları cahilleştiren yılların zorbalarının ellerinden kurtarmak ışığı gerçeği ve yaşamı anlatmak aktarmak her insanın yapamayacağı birşey olduğu kadarda fedakarlık gerektiren çok değerli bir meslek..
Bu sefer kız sordu.
-Burcunuz nedir ?
Standart bir hatun pisikolojisi ve standart bir soru…
-26 Haziran yani burçlar hakkında pek bilgim yok çevremde çok insan bu soruyu sorar birşeyler söyler fakat ben burçlarla pek alakam yok daha doğrusu ilgilenmedim.
-Öyle fakat insanlar üzerinde etkisi var.
-Evet haklısınız bilim olarak da kanıtlanmış bir olgu bir gerçek ispatlanmış ve insanların birçoğunda burç özelliiklerini belirgin olarak da görebiliyorsunuz.
tabiatta da bu geçerli ASYA lıların çekik gözlü olmalarından tutunda kutupta yaşayanlara kadar insanların bulunduğu tabiata uyum gösterdiği bir gerçektir. Burç da bu gerçeklerden birisi.
Evet şimdi heyecan bitti ve ard arda gelen sorular başladı kendine güveni de artı ters bir tepki de yok harika içinden bir ses hadi oğlum yürü konuş anlat dinle sor soruştur..
Allah nasip ederse eğer bir insanla hayatını birleştireceksen eğer onu iyi tanımalı ve tanımak için karşına çıkan fırsatları değerlendirmelisin… diyordu..
-İkizlersiniz çift karakterli olurlar burç özelliklerinizi taşıyor musunuz ?
-Beni tanıyanların hiçbirinden bunu duymadım açıkcası kendim olarak da hep doğal kalmak ve kendim olmak prensiplerimden dir. Sanırım burç özelliklerim bende baskın değil belkide ben onları bastırıyorum. Çift karakter olarak da kendimde açıkçası birşeyler gördüm fakat ön plana hiç çıkartmadım gerek gördüğüm yerde ikinci bir kişi oldum diyebilirim fakat bu bir elin 5 parmağını geçmez söylediğim gibi bunu çevremde bilen yok zaten böyle birşeye kalkıştığım her seferinde gerektiği için ve kimseye çaktırmadan yaptım diyebilirim. Yalan söylemenin bir manası yok..
-Siz peki hangi burç ?
-Kova
-Özellikleri nedir ? Yani biraz önce söylediğim gibi pek bilgim yok da siz özelliklerinizi söyleyebilir misiniz diye bir soru sorsam daha uygun olurdu sanırım ?
-Mantık ve akıl üzerine kuruludur Azimlidir ve istediğini yapar.
-Çok güzel bende her zaman bir prensip olarak gördüğüm Aklımın ve mantığımın birlikte çalışması onların ortak kararlarını uygulamaktır. Bu zaten benim için çok önemli bir oldu bir davranış biçimidir.
Kızın tepkisini ölçmesi gerekiyordu ve onu yoklaması gerekiyordu..
-Peki Azim ve isteğini yapması konusunda acaba istediğini yaparken Hoşgörü bir kenara atılıyor mu ? Yani Amacınızı gerçekleştirmek için elinizden geleni yaparken diğer insanlara karşı öngörü _?
Kız böyle bir soru beklemiyordu ki bir an durakladı.
-Yok fakat yani hoşgörülüyümdür ve saygı benim için ön planda gelir. Fakat isteğimi yaparım biraz agresifleşebilirimde …
-Yani çok fazla değil … ( Espiri olarak takılma hafif bir gülümseme )
DURAKLAMA ANLARI..
Oğlan lafa girer …
– Şey peki Evlilik hakkında ne düşünüyorsunuz ? Maddi manevi ?
– Ya bu güne kadar ailem benim için en iyi şeyleri yaptı ve ben onların söylediklerini her zaman saygı ile karşıladım onlardan izinsiz onların bilgisi haricinde birşey yapmadım. Benim isteğim olsada onlarında isteği olmak zorunda yoksa benim için Hayır demekten başkası gelmez.
ve her zaman en iyisini verdikleri için en iyisinide karşıdan beklerler.
– Haklısınız siz onlar için çok değerli bir o kadarda yüreklerinden bir parçasınız (Ağzı laf yapmaya başladı ve devam… Kaptırdın mı devam …. )
Yani yeri geldi lokmalarını yemedi size verdiler acı çektiler ağladılar düşündüler onları hayata bağlayan şeylerden birisiniz onların elinde yetiştiniz ve haklı olarak da size talip olacan olan kişide de bunları beklerler.. Haklıdırlar ve haklarıdır. Tek istekleri sizin için en iyisinin olmasıdır.
– Fakat benim size sormak istediğim bu değildi şöyle bir örnek vereyim izninizle
– Tabiki
– Örnek veriyorum belki teşbihte hata olabilir . Bir kuş almak istiyorsunuz ve evden çıkıp kuşçuya doğru yöneldiniz. Aklınızdan ne geçer ? Sarı benekleri olan tatlı uysal bir muhabbet kuşu …. gibi ? Yani almak istediğinizi seçmeden önce seçim yapmanızı belirleyecek olan kriterleri öne çıkartırsınız. Sonra
kuşçuya geldiğinizde bu kriterlere uyan kuşlar arasından bir seçim yaparsınız.
Yada hiçbirşey düşünmeden kuşçuya gider bir tane rastgele seçer ve eve gittiğinizde karşınıza çıkan aşırı yabani kendine yaklaştırmayan bir kuş la başbaşa gelince ceremesini çekersiniz yada çekmek zorunda kalırsınız.
Yani anlatmak istediğim sizin belirlediğiniz kriterler nelerdir ?
-Ya ben annem ve babam ne derse o olur derim yani onların izni ile .
-Anladım
Daha fazla üstelemeye gerek yok. Demekki birşeyler düşünüyordur da elbet fakat anne baba dedi tekrar üsteleme diyor kendi kendine …
-Peki siz ?
Oğlan tekrar söze girer…
– Benim için dini ön planda dır yani dinini yaşayan dinine bağlı bir insan yeterli yeterli diyorum çünkü Rabbim bizlere öyle bir din vermiş ki öyle bir kitap ve öyle büyük bir önder.. O kitapta herşey var zaten hayat tarzı yaşama şeklimiz bir karıncayı bile incitmememizi isteyen bir karıncanıyı bile nasıl davranmamızı anlatmış olan bir kitap öyle büyük bir kitap ki herşey zaten var içinde.
Zaten dinini yaşayan bir insan o dinin gerekleri ile zaten dört dörtlük bir insandır. Hayat felsefesinden tutunda yaşam tarzına kadar Temizlik konusundan saygıya kadar zaten hepsi var içinde bu nedenle benim için tek önemli olan dini yaşayış tarzı benim için yeterli
– Anladım.
Devam et dostum der gibi kendini yokluyordu içten gelen bir ses…
– Peki bundan sonrası ? Yani bir görüşme imkanımız var mı? Ha bu arada ben uzun saçlıyım baştan söyleyeyim de bazıları uzun saça pek sıcak bakmaz da.
– Ya açıkçası benim ailem hiç sıcak bakmaz yani babam bulunduğu mevkiden dolayı hani varsayalım evlilik gündem de olsun yani çevresi buna hiç sıcak bakmaz o da hiç bakmaz yani pek sıcak olacağını daha doğrusu hiç sıcak olacağını sanmıyorum.
– Yani Saç konusunda kesin ?
– ya dediğim gibi onlar ne derse o olur.
– Ben bu güne kadar saçımdan dolayı çok tepki gördüm açıkçası yabancı değilim.
– Öyle de ben onlar ne derse o olur derim ve tepkilerini tahmin edebiliyorum.
– Bende bu güne kadar çok tepki aldığımı söyledim ve bundan sonrada alacağımı biliyorum hiç yılmadım bu güne kadar bütün ailem hatta babam sülalem hep karşı çıktı ve ben asla vaz geçmedim bundan sonrada vaz geçmem.
Benim için saç uzatmak bir amaca bağlı bu amacı da hiçkimseye söylemedim ki babam dahi bunu bilmez ve her zaman da itiraz eder bundan sonrada da edecekler eline makas alıp geleninden tutunda ….
Ben bu konuda kararlıyım bir amacım var ve bunu uyguluyorum bu konuda hiç taviz vermedim bundan sonrada taviz vermeye niyetim yok yani kestirmeye hiç niyetim yok. İnsanlar ne kadar önyargı ile yaklaşırsa yaklaşsın ne kadar çok şey de kaybetsem
hatta camiden bile kovulsam ki kovuldum ben saçlarımı kestirmem.
– Çok mu uzun ?
– yaklaşık 50Cm kadar.
– Evet bayağı uzunmuş. Fakat ailem buna ters
– Söyleyecek birşeyim yok bu konuda bence tamamen ön yargı
– Peki ne için yani sünnet diyemi ?
– Dediğim gibi sebebi bende kaldı ve bende kalacak fakat şunu söyleyebilirim. Sünnet olsun diye uzatmadım zaten Peygamber Efendimiz Saçları uzunken kafirler uzatınca onlara benzememek için kısaltmış onlar da kısattıklarında yine onlara benzememek için uzatmış ve bu konuda söyleyeceğim şu
Bu günü göz önüne alırsak her sokaktan geçen sakallıya müslüman diyemeyeceğiniz gibi her sakalsız kısa saçlıyada kafir diyemezsiniz. Yani şu an ki günümüz zamanında dış görünüş ile insanları birbirinden ayırt edemiyorsunuz.
Eğer Rabbim saçlarımı sünnet olarak kabul ettiyse o zaman ne mutlu bana dünyanın en mutlu insanıyım fakat dediğim gibi bu amaçla başlamadım ve eğer bu amaçla başlasaydım peygamber efendimiz nasıl yapmışsa söyle yapmam gerekirdi benim saçlarım daha uzun ve nedeni farklı..
– Artı saç kesme konusunda yani uzun saç konusunda da size ya kesilebilir ilerde düşünüle bilir diyemem demem söylersem yalan söylemiş yada sizi kandırmış olurum bu bana ters yapmayacağım şeyler için insanlara umut vermek benim için çok ters yani size yalan söylemenin bir manası yok Bu konuda kararım kesindir.
zaten beni benimseyenler ilk başta çok ters tepki vermelerine karşın sonradan saçımla benimsemişlerdir.
Zaten sorun edilecem birşey değilki kirli bir tüy…Altı bu üstü de bu… Bence karşı çıkmak tamamen ön yargı ..
– Ya bu konuda ailem derim sadece.
– Siz bilirsiniz söyleyebileceklerim bu kadar.
Biraz sessizlik ve ALP tekrar söze girer
– Peki görüşme imkanımız var mı ? Yani yüz yüze ?
– Ya ailem ne derse o olur yani onlardan izinsiz birşey yapmam.
– Ya öyle de fakat bende görmeden olmaz derim yani insan en azından birkaç dakikalığına bile olsa böyle ciddi bir konuda ki Allah c.c. Ömür verirde 40 yıl yaşadığınızı varsayarsak aynı kişiyle 40 yıl az bir süre değil en azından birkaç saniyeliğine bile olsa görüşmek gerekir.
– Ben onlardan habersiz birşey demem. Ayrıca kendime çok güvenirim bu konuda
– Ya ben güzellikten bahsetmedim ki benim bahsettiğim şey şu bir örnek verirsek. Mesela bir arkadaşınızla oturuyorsunuz bir kafede çay içiyorsunuz ve yanınıza arkadaşınızın bir tanıdığı geldi sizi tanıştırdı Ayşe bu Emel arkadaşım…
Biraz muhabbet ettikten sonra insan karşısındaki insandan POZİTİF yada NEGATİF bir elektrik alır ona göre psikolojik olarak da doğal olarak da bir karar verir. O insanla samimi dahi olabilirsiniz yada hislerinize göre kesip atabilir daha sonra görüşmek de istemeyebilirsiniz.
Bu tip durumlar için yani en azından bir elektrik almak için 10 saniye bile yeterlidir sadece bir bakış bile yeter benim anlatmak istediğim bu insanın iç yapısı… Fiziki değil 🙂
Vay beee bende ne cevherler varmışta bilmiyormuşum ammada döktürdüm bee helal bana… Diye içinden derin bir nefes daha… Kendine artık tam olarak güveni gelmiş ve kız ile görüşmek bunu bir sonuca bağlamak istedi..
– Ya ne bileyim işin içinde bağlanmak da var. Fakat ailem buna izin vermez.
İçinden iç geçirmeye başladı ALP madem ailen o zaman izin iste madem evlilik o zaman en azından bir görüşmek iste…. Dercesine ufak bir sitem sadece içinden …
– Ya zaten ben görüşelim derken baş başa demedim ki… Ya en azından yanınıza birini alıp gelseniz bir kardeşiniz akrabanız ya zaten bende teyzemin kızı ile gelmek istiyordum. Fakat yanlış anlamayın sadece birkaç dakika görüşme yüz yüze yalnız kalmak değil amacım.
Kızda duraklama hiç ses yok sanki kesilmiş gibi.. Yada düşünüyor..
Alp son bir kez daha kararlı ve emin adımlarla ..
– Yani bundan sonrasını nasıl düşünüyorsunuz ? Telefon la mı? Telefonla ne olabilir ki ? Neyi anlayabilirsiniz ?
Kız lafı değiştirir..
– Sigara kullanıyor musunuz?
– Evet
– Ne zaman başladınız ? Bırakmak ?
– 97 de başladım ve açıkçası ne yalan söyleyeyim hiç bırakmayı düşünmedim. Fakat insan istedikten sonra herşeyi yapar ..
Yani ben buna tamamen psikolojik olarak bakıyorum kendine güvendikten ve inandıktan sonra kendini kontrol edebilen her insan sigarayı bırakır diye düşünüyorum ve hiç de bırakmayı düşünmedim açıkçası ve denemedim de….
Alp lafın dolaşmasına izin vermeden tekrar yüklenmek ister..
– Ben sizi biraz sıkıştırıyorum fakat y…
– Alkol ?
diye sorar kız…
– Hayır hiç kullanmadım ve niyetim yok çok şükür tadını bilmem denemedim denemeye de niyetim yok Rabbim göstermesin…
– Sizi biraz sıkıştırmış gibi olacağım fakat sorumun cevabını alamadım özür dileyerek sizden bir cevap bekliyorum en azından evet yada hayır… dediğim gibi yalnız gelmeyeceğim sizde yalnız gelmeyin. Sadece bir bardak çay içer ve kalkarız.
– Müsait olur musunuz sanırım çalıştığınız için pazar günü felan olur ?
Alp kendinden emin ve tok bir sesle..
– Hiç problem değil olmadı patronumla konuşurum hayırlı bir iş patron der izin alırım severek te izin verir…
– Ya şey dediğim gibi ailem derim yine…
– Sevda hanım sizden tek bir cevap istiyorum evet yada hayır diyerek bu telefonu noktalamak istiyorum.
– Ya peki hemen mi ?
– Yo hemen demedim yanlış anlamayın ben bu konuda sizden cevap bekliyorum bugün yarın düşünebilirsiniz tabiki….
– Tamam ben size haber gönderirim.
– Ve görüşlerinizi merak ettim Sanırım 1. Negatif olarak SAÇLARIM 2. NEGATİF görüş olarka da sigara var peki 3. yada 4. var mı?
– Şey sadece Saç ve sigara….
– Teşekkür ederim Hayırlı geceler…
– Sağolun sizede…
Derken telefonu yavaşça kapatır. ve düşünmeye başlar… Ya sanki şartlanmış bu kız Ailemden izinsiz diyor başka birşey demiyor fakat şuan ailesinden izinsiz konuşuyor zaten artı tuhaf madem bilgili aklı ve mantığı ile hareket ediyor o zaman neden ? NEden ? Görüşme konusunda annem babam diyor ki ? Acaba güven sorunumu ? Dayısına güvenmiyor mu ki ? Onunla beraber gelebilir ? Sonuçta ikisini de tanıyor…
ALP aklına ve mantığına bu cevapları birleştiremedi. …
Birkaç saat düşündü sokağa çıktı biraz yürüdü gecenin sessizliği çoktan sokaklara yansımıştı. Tek tük yürüyen insanlar saat ilerledikçe kayboluyor Gecenin siyahı üzerine çöküyordu. Ve kafasını topladı ALP…. Cevabı buldu …
Haber çok kısa sürede gelecekti buna emindi… ve gelecek cevapta onun yani Kız için önemli olan 2 unsur vardı
1. SAÇ. Kesinlikle ALP bu konuda taviz vermezdi Babası bile kestiremezken kim onun saçlarını kestirmeye ikna edecekti ki…
2. SİGARA bu konuda hiç bırakmayı düşünmemişti fakat neden olmasın ? diye kendine sormaya başladı neden hiç bırakmayı düşünmedi ve onun için değermiydi ? En azından kendi sağlığı için bırakabilirdi.. Ki hayatını birleştireceği insan da bunu istedi diye de yapabilirdi neden yapmasın neden olmasın ? İnsan eğer eşini seçti ve ona değer veriyorsa bırak sigarayı saçı kafasını bile kesebilirdi..
Ve sonuç dedi kendi kendine …
Sonuç Cevap hemen gelecek ve HAYIR olacaktı..
Sonra kendine sordu bu kadar ön yarğı bu kadar dar bir görüşlümüydü görüştüğü insan..
Eğer öyleyse YALNIZLIĞIM Bile benden bunu istemez dedi……………