Birçok pazarlamacının da şimdiden farkına vardığı ve varmaya başladığı gibi, 21inci yüzyılda marka inşa etmek, tüketiciyi mesaj bombardımanına tutmaktan çok onlarla bir ilişki geliştirmek anlamına geliyor. Bu yüzden halkla ilişkiler marka stratejilerini belirlemeye başlayacak. Kitlelere ulaşım ve sıklık, geleneksel olarak reklamcılığın PR’a kıyasla daha etkili biçimde ortaya koyduğu bu iki özellik, giderek daha alakasız kalacak; yenilikçi pazarlamacılar etkileşim içine girmekle daha fazla ilgilenirken, bu etkileşim de halkla ilişkilerin başarılı olduğu konularla beslenecek: ürünleri yüceltmek yerine tüketiciyi bilinçlendirmek; zaman kazanmaktansa güven kazanmak; mesaj iletmek yerine karşılıklı diyalog oluşturmak.
Aynı zamanda, halkla ilişkilerciler de bazı yeni yetenekler öğrenmek zorunda kalacaklar (veya hafızası iyi olanlar için, mesleğin ilk zamanlarında bildikleri bazı eski yeteneklerini tekrar öğrenmek zorunda kalacaklar). Daha iyi dinleyiciler olmaları gerekecek çünkü yönetimlere onların en önemli paydaşlarının neler beklediğini ve talep ettiğini söyleyebilmek, paydaşlara yönetimin duymalarını istediklerini iletebilmek kadar önemli olacak ve hatta daha bile fazla. Halkla ilişkilercilerin, eşsiz ve önemli tüketici içgörüleri iletebilmelerini sağlayan araçlar geliştirmeleri, strateji ve planlamayı bilgilendirebilmek için araştırmaları daha etkin kullanmaları gerekecek. Daha üstün ölçütler yaratmaları lüzum olacak ve daha fazlası.
Ama eğer hem şirketiçi hem de ajanslara bağlı çalışan halkla ilişkiler profesyonelleri için, sadece destek sağlamaktan çok, ipleri eline alıp lider konumuna geçme zamanı varsa, o gün bugündür. Devamı: http://www.teakolik.com/dijital-ajanslar-yok-olacak-2/
Kaynak: Paul A. Holmes CEO The Holmes Report
Not: Aras Zarakol tarafından çevrilmiştir.