SEO Kasan Edepsizler, Araştırmacı Yazarlar…

Bugün Fatmanur Erdoğan’ın bir paylaşımı ile Ece Çelik’in yazısından sonra kaleme aldığı isyanını okudum. Sonrasında hiç haz etmesem de (evet hurriyet.com.tr’yi okumayı hiç haz etmiyorum) Ece Çelik’in yazısını okumak zorunda kaldım.

Fatmanur, haklı olarak Ece Çelik’in yazısı için blogger cephesinden isyanını dile getirmiş. Buyurun okuyun muhtemelen blogger olmasanız dahi bu isyana katılacaksınız. Ece Çelik’in yazısı mı? Onu okurken ve dile getirdiği konuları düşünürken aklıma Hürriyet’in leş gibi yapay seo kokan yazıları geldi.

Sayın Çelik özetle bloggerların, fenomenlerin 30bin TL’den kapı açtıklarını belirterek (bulun bana şu boggerları) biz blogger arkadaşları bir kalıba sokmaya çalışmış. Zaten Erdoğan’ın isyanıda burada başlıyor. Çelik’e göre biz bloggerler 2 türlüyüz. Birincisi efendi gibi ajansla çalışan bloggerlar, ikincisi ise edepsizlik yapıp markalara mail veya telefon açarak hediye, beleş kahvaltı isteyen bloggerlar…

Ancak unuttuğu bir noktada var. “Biz bloggerlar hiçbir kalıba sığmayız.” Keşke bu yazıyı yazmadan önce araştırma yapsaymış da blog yazan 3-5 kişiye sorsaymış? Eminim bu camia hakkında daha net bilgiler alabilirdi. En azından biz bloggerların gözünden veya fenomen arkadaşların gözünden de bakabilme şansına sahip olurdu. Hani bir sinirle yerinden kalkmış yerden yere vurmak istemiş blogger arkadaşları…

Amma ve lakin klavyeyi elimize aldırdı…

Fatmanur’dan kalayı yemiş yemesine de birazcık da cila lazım diye düşündüm. Kendisine şu soruları sormakla cilalamaya başlamak isterim

  • Yazmış olduğu platform; Hurriyet.com.tr acaba çok mu edepli?
  • Leş gibi kokan seo yazılarını ne çabuk unuttu?
  • Yoksa hiç görmedi mi? Yoksa hiç karşısına çıkmadı mı?
  • Buyursun şu bağlantıları tıklasın da bizim isyanımıza bir baksın?

720p indir yükle…
Dijital Yalan Siteleri

Daha dün Hurriyet’i Google Spam yaptığı için, SEO kastırıp, daha çok ziyaret almak istediği ve hile yaptığı için cezalandırmamış mıydı? O zaman neredeydi bu isyan, merak ediyorum?

Dijital reklam camiasının kocaman pastasının, kocaman dilimini yemek için kelime kastıran Hurriyet editörlerine hiç sesi çıktı mı? Çıktıysa neden bu yazısında ufak bir atıfta bulunmadı? Yoksa çıkmadı mı?

Cilalamaya yeni başladık!

İşletme sahipleri rahatsızmış!

Olsunlar! Yıllardır bu sektördeyim, fenomenleri sabah kahvaltılarında, yedi yıldızlı otellerde, beleşe, ucuza reklam yapacağım diye çağıran eşşek yükü ile masraf yapan markaları kim zorluyordu? Onların şımarık çocukları değil midir bugün Bebek sahildeki kafeteryalara “ay ben bugün gelicem kahvaltı yapıcam, üç beş fotoğraf çekip markanızı paylaşırım” diyen sözde fenomenler?

Koca koca dijital ajansların şişirme hesaplarla yüksek takipçilere ulaştığını bildiği fenomenlere binlerce, onbinlerce lira yedirirken neredeymiş? Yeni mi aklına gelmiş blogger camiasını sınıflandırmak, yaftalamak?

Bir kere şunun altını çizelim. Blogger camiasını sınıflandıracaksa, öncelikle at gözlüğü ile bakmayı bırakması gerekiyor. Bir kere bu bahsettiği kişilikte olan insanlar hemen hemen her sektörde mevcut. Eminim yakın çevresinde blogger veya fenomen olmayan ancak bir şekilde popülarite kazandıktan sonra bu tarz işlerle yolunu bulmaya çalışanlar da vardır. Eeee bir atıf ta onlara bulunsaydı? Hurriyet.com.tr ona verdiği köşede, kelimelerine sınır mı koymuş?

Bunun adını bloggerlik veyahut fenomenlik koymadan önce, sorunun temel kaynağına inmesi çok daha doğru olmaz mıydı? Belki bir paragraf açıklama yapıp, bu tarz insanların da olduğunu belirtseydi; ne Fatmanur’dan kalay yerdi ne de benden cila…

Umarım Ece Çelik Hanım kabuğunu kırıp dış dünyaya şöyle bir bakar…

Haklı isyanını; biz blogger arkadaşlara haksızca dile getirdiğinin farkında varır. Umarım gazetecilik kavramını birazcık okur, içinde bulunduğu platformun yediği haltlarla başlar iletişim dünyasındaki eleştirilerine…

Küçücük blog dünyamda 2005 yılından beri, tam 13 yıldır hiç durmadan yazıyorum. Öyle Hürriyet gibi Milliyet gibi kocaman editör kadrosuna da sahip değilim. Arkamda hiçbir zaman bir sermaye de olmadı. Geçtim sermayeyi bugüne kadar ne Sony, ne de LG bana reklam verdi! Şimdiye kadar 3.500 yazı yazdım. Bu yazılarım 10 milyon kez okundu. Üstüne üstlük 35.000 kişi gelip bu yazılarımın altına yorum yaptılar. Twitter’ımı açtığımda belkide hanımefendinin Twitter’dan haberi bile yoktu.

Evet her sektörde olduğu gibi blogger camiasında da, video dünyasında da, mikrobloglarda da, bu tarz insanlar var. Ancak bu insanları şımartıp, markaların başına bela edenler yine o markalar ve ajanslarıdır!

O fenomenleri Hürriyet’e reklam versem 15bin TL, Fenomene Tweet attırsam 3binTL diye ucuza kaça kaça şımartmadılar mı? Peki ya dijital ajanslar? O markaların çalıştığı ajansları hiç biliyor mu? Fenomen diye markaların başlarına bela ettikleri o insanları?

Bir de reklam ajanslarından dem vuralım mı? Bugüne kadar reklam ajansları reklam verirken bizim gibi mecralara ne sordular biliyor musunuz?

– Aylık kaç ziyaretçi geliyor sitene, kaç hit alıyorsun?

Yazdığı platform yani hurriyet.com.tr neden leş gibi seo kokan yazılar yazıyor bir araştırsın bakalım? Sebebi belli reklam dünyası hedef kitleyi önemsemiyor. Hurriyet.com.tr’nin geçtiğimiz ay aldığı okunma sayısı 190 milyon!

Bu ne demek biliyor musunuz? Türkiye’de 40 milyon internet abonesi var. Bir ay içerisinde 40 milyon internet abonesi 40 milyon adresinden en az 5 kere hurriyet.com.tr adresine giriş yapması lazım. Buna inanıyor musunuz? Bu datanın doğruluğunu hiç sorguladı mı? Bunu sorgulamayınca teknoloji markaları da bana reklam vermeyi düşünmüyor… Düşünmemeye devam etsinler, sıkıntı yok, merak etmesin kimseye telefon açtığımız da yok…

Şimdi hurriyet.com.tr’yi, star.com.tr’yi, yenisafak.com’un seo kokan yazılarını referans alıp, kendisini sınıflandırsam doğru olur muydu?

Dur yoksa yazının amacı? Şu blogger vardı ya. Hani otelin birinden yemişti kalayı? Rezil olmuştu sosyal medyada… Haberler de iyi okundu ha! Şimdi ben de Türkiye’dekilere laf soksam, 3-5 bin okunma alırım değil mi? Süper o zaman hemen yazalım!

Merak ediyorum beni hangi kategoriye sokacak? Hele ki bu yazıdan sonra? Dur Twitter fenomeni Odun Herif’e de göndereyim şu yazıyı iki RT çaksın da Ece Çelik 3-5 bin daha okunsun… 🙂

Sanıyorum ki benim için yeni bir kategori açmak zorunda kalacak ve adına da artist blogger koyacak?

Görsel: Deposit Photos

“SEO Kasan Edepsizler, Araştırmacı Yazarlar…” üzerine 5 yorum

  1. Zurnanın son deliğine çomak sokmuşsunuz hocam kendine pay gütmeye calisan blogger de derler Siz sandalcısınız derler Hamza hocam derler 😀😀 Başarınız daim olsun

    Yanıtla
  2. Ece ÇELİK’in yazısını hiç sizin açınızdan düşünmemiştim. Siz de haklısınız ancak biraz fazla yüklenmişsiniz sanki. Ben orada “blogger” ile “instagrammer” veya “youtuber” konusundaki ayrımı iyi yapmaları gerektiğini belirten bir yorum yazmıştım ama onaylanmamış.
    https.//www.rehitu.com

    Yanıtla
  3. Abicim, 2 dilim de ben yazım. Yıllardır webmasterim. Bir siteyi uzun ömürlü kılamıyorum. nedeni, haksız rekabet ve diğer site sahiplerinin ekemeyip saldırılar düzenlemesi. Açtığım ilk site trkafe.com smf forumdu ve çok iyi işliyordu. Başka bir forum sahibi (fikirle.net) beni çekmedi ve bir arkadaşını forumuma musallat etti ve yönetimden pay istedi. Güvenip verdik. Sabah bir baktım, forum bomboş.Baştan kursam da, kimse gelmedi. O zamanlar ilk yıllarımdı ve yedek alma, phpmyadmin bilmiyordum. Şu an çok gelişmiş durumdayım. 2016’da teveccuh.com’u açtım. Saldırılar sonucu sitem googlede spama düşmüş. Haberim olmadan sitem adına backlink çalışmaları, indexlemeler vs. yapılmış. Buna neden olan wm sitesi wmaraci ve webmasterleri ezme eğilimine yönelen o sitenin birçok kullanıcısıdır. Bu sene yeni bir blog açtım, googleden başka kimse bilmiyor. Site adımı duyurmaya korkar oldum. Türkiye’de çıkarcı olmayan adam gibi bir wm sitesi bile yok. 5 tl’ye seo yapıyorlar. Artık çol çocuk dolandırıcılığı siz düşünün. O kadar kaliteli özgün konular paylaşıyorum ki, neden bu yazılar okunmuyor anlayamaz duruma geldim. Şimdiye kadar webmasterliği ve blogculuğu kazanç amacı gütmeden hobi, zevk olarak yaptım, halen de yapıyorum ve o kadar da kişiye gönülden destek çıktım. Allah’a havale ediyorum benim gibi kaliteli iş yapıp da, düşük konuma düşürenleri. okuduk, memur olduk, hobimizden vazgeçmedk. Hürriyet ve ensonhaber yalama kuruluşlardır. Memurlar.net, memur haber sitesi mi reklam yayınlama servis sitesi mi anlamadım. Uzun süredir sadece bir haber sitesi dışında, çok nadir haber sitelerine girer oldum.

    Yanıtla

Yorum yapın