Birkaç ay önce piyasaya sürülen, Sony Xperia Z Ultra ile sonunda tanıştım. Zorlu bir tanışma serüvenimiz olsa da, bu müthiş fablet ile (Phablet) birkaç gündür vakit geçiriyorum.
Sony Mobile, Xperia Z serisinde yakalamış olduğu çizgiyi devam ettiriyor. Bir yandan orta segmentte başarılı adımlar atarken diğer yandan da ileri düzey ve üst seviye müthiş cihazları karşımıza getiriyor.
Sony Xperia Z Ultra’da bu cihazlardan bir tanesi
Xperia Z1 şuan piyasadaki en iyi Android cihazlardan bir tanesi olarak görülüyor. Haklılar da Android’in o müthiş performans ihtiyacını rahatlıkla sunabilen bir akıllı telefon olduğunu söyleyebiliriz.
Xperia Z Ultra ise, bir tablet ile Xperia Z1’in birleşimi olarak görülebilir. Aslında Fablet ismi de buradan geliyor. Tablet ve akıllı telefonların karışımları yani bir akıllı telefonun ekran büyüklüğünü belirli bir standardın üzerine çıkarttığınız zaman, Fablet olarak adlandırılıyor.
İnceliği ve hafifliği ile dikkatinizi çekecek olan 6.4 inç büyüklüğünde dev bir ekrana sahip Sony Xperia Z Ultra, bir tabletten beklediğiniz her şeyi size sunarken diğer bir yandan da bir akıllı telefon olarak kullanılabiliyor.
Bildiğim kadarı ile Xperia Z Ultra, fabletlerin en büyüğü olarak (şimdilik) karşımıza geliyor. Çok yakında fabletler hayatımızın önemli bir parçasını oluşturmaya başlayacak ve benzeri birçok büyük ekranlı akıllı telefonlar göreceğimizi söyleyebilirim.
Ekranımız Triluminous kullanılıyorken, OptiContrast, X-Reality tech ve Sony Mobile Bravia gibi teknolojiler tarafından kuşatılarak bizlere büyük ekran deneyimini büyük bir keyifle sunuyor. Sony Xperia Z Ultra, Full HD ekrana sahip, ekranımız 342 ppi piksel değeri sunuyor. Kısacası kaliteli bir görüntüye sahip olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Elimize aldığımız zaman kocaman ekran avucunuza sığmayacaktır. Hatta tek elle kullanmanın zor olduğunu söylemek lazım!
Xperia Z Ultra İnce Bir Akıllı Telefon!
Xperia Z Ultra büyük ekranlı bir fablet olmasına rağmen sadece 6,5mm inceliğe sahip ve oldukça da hafif bir cihaz. Xperia Z Ultra, önceki modeller olan Xperia Z ve Z1’den daha ince bir cihaz olduğunun altını çizmek istiyorum.
Farklı renk seçenekleri ile karşımıza gelen Xperia Z Ultra’nın yan kenarlarına baktığımız zaman sol üst kenarda gizlenmiş olan USB bağlantı girişi olduğunu görüyoruz. Suya karşı dayanıklı olması için contalı bir plastik kapak altına gizlenen mikro USB girişi dışında yine sol kenarda orta kısımda duck temas ve iletişim bakır uçları olduğunu görüyoruz. Bu kısım da ise suya karşı herhangi bir koruma görülmüyor. Sol üst kenardaki plastik kapağı kenarından tırnağınız ile tutarak çıkartabiliyorsunuz.
Dikkat; Bu kapaklar özel olarak contalı imal edilmiştir. Suya ve toza karşı dayanıklılık için sıkıca kapatılması gereklidir. Bu kapaklar açıkken su ile veya toz ile temas ettirmeyiniz!
Kalınlığı 6,5mm olan Xperia Z Ultra’nın sağ kenarına baktığımız zaman 3,5mm kulaklık girişini üst kısımda görüyoruz. Sağ üstteki bu giriş için herhangi bir contalı kapak kullanılmamış. İlk su ile temasımda kulaklık girişi dikkatimi çekti. Açıkçası 3,5 mm kulaklık deliğinden içeriye su geçeceğini düşünmüştüm.
Rahat olabilirsiniz, bu girişten içeriye su almıyor!
Sağ yan kenarda kulaklık girişinin hemen altında büyük bir kapak dikkatinizi çekecektir. Sol kenarda olduğu gibi contalı kapağı tırnağınız ile kaldırdığınız zaman, microSD kart yuvası ve Sim kart yuvası olduğunu göreceksiniz.
Bu girişte sim yuvası için ince bir plastik kullanılmış. Bir iğne ile bu ince plastiğin ucundan tutup çekebilirsiniz. Ya da tırnağınız biraz uzunsa azıcık uğraştıktan sonra sim kart yuvasını dışarıya çıkarabiliyorsunuz. Aynı yerde dikkatinizi çekecek başka bir bölüm var. Bu kısmı da çekerek dışarı çıkardığınız zaman üzerinde IMEI numarası ve CE belgesinin yazılı olduğu bir kağıt şerit olduğunu göreceksiniz.
Sağ yan kenarda ortada açma, kapama tuşunu yuvarlak ve metalik bir tasarım ile yerleştirildiğini görüyoruz. Yanlışlıkla basılma durumlarına karşın, bu tuş iyi bir şekilde dizayn edilerek konulmuş. Açma, kapama tuşunun hemen altında ise ses tuşları dikkatimizi çekiyor.
Ekranın üstünde tasarıma uygun bir şekilde konumlandırılan hoparlör yuvası, sensörler ve ekran üzerindeki uyarı led ışığı görülüyor. Ekranın altında ise mikrofon yuvası yine tasarıma uygun bir şekilde konumlandırılmış.
Xperia Z Ultra’nın altında dış ses hoparlörü görülüyor. Yine bu hoparlör ve mikrofon deliklerinden içeriye su almadığının altını çizmek istiyorum.
Bizzat denedim!
Xperia Z Ultra’nın arkasını çevirdiğimiz zaman arka kamerayı görüyoruz. Arkadaki ana kameramız 8 Mp çözünürlüğünde ve Exmor RS sensöre sahip. Yalnız kameranın yanında bir led flaş olmadığının görüyoruz.
Full HD video kayıt imkanı da sunuyor. Fakat led flaşının olmaması karanlık ortamlar için kamera performansımızı maalesef ki düşürüyor.
Hem ön kamera hem de arka kamera 1080p video kaydı yapabiliyor.
Sony Mobile’ın böyle bir cihaza neden bir LED flaş koymadığını anlamadım. Açıkçası doğru bulmuyorum. Benim için negatif bir durum haline geliyor. Düşük ışık ve gece fotoğrafları çekmeyi düşünüyorsanız flaşa sahip olmaması sizi hayal kırıklığına uğratabilir. Gündüz ışığında ise gayet başarılı ve kaliteli fotoğraflar çektiğini, video kaydı yapabildiğini de söyleyebilirim.
Ağırlığı tam 212 gram ve suya ve toza karşı dayanıklı bir cihaz!
Elinize aldığınızda kocaman ekranına ve duruşuna rağmen çok hafif bir cihaz olduğunu fark edeceksiniz. Zaten Xperia Z Ultra bence hafifliği ve büyük ekranı ile dikkatleri çekecektir.
Yalnız ilk başlarda telefonla konuşurken biraz utandığımı itiraf etmeliyim! Sanki kulağıma bir tablet götürmüş ve görmemişler gibi akıllı telefonumu gösteriyormuş havasına kapıldım. İlk 2 hafta sokakta Xperia Z Ultra ile hani “görmemişe bak!” gibi bir izlenimden çekindiğimi itiraf etmeliyim.