Web, ilk olarak 30 Nisan 1993’te İngiliz fizikçi Tim Berners Lee tarafından halka açıldı. Tim Berners Lee Web’i ilk 1989 yılında CERN projesinde icat etmişti. Word Wide Web olarak adlandırdığı bu teknoloji, ilk olarak üniversite ve ensititüler arasında bilgi paylaşımını amaçlarken, talebi karşılayamayacak hale gelmesi ile geliştirilmiş ve 1993’de yayınlanan bir bildiri ile halka açılmıştır.
Bu teknolojinin telifsiz olarak halka açılması ve bilgi paylaşımı büyük bir yankı uyandırarak tüm dünyaya kısa bir süre içerisinde yayıldı.
WWW adı verilen bu projenin ilk yayını CERN’in sayfası olarak Barners Lee’nin NEXT adı verilen bilgisayarında barındırılıyordu.
Lee’nin NeXT adı verilen bilgisayarı dünyanın ilk web sunucusu olarak tarihe geçmiştir. Projenin o zamanki hikayesini ilk görmek isterseniz info.cern.ch adresini ziyaret edebilirsiniz.
Dünya çapındaki bu büyük ağın ilk adımı olan World Wide Web (W3) o zamanlar geniş bir bilgi evrenine evrensel erişim sağlamayı amaçlayan geniş alanlı bir hiper ortam bilgisi erişim girişimi olarak tanımlandı.
Bugün takvimler Kasım 2020 tarihini gösterirken üzerinden tam olarak 27 yıl, 7 ay geçtiğini hatırlatmak isterim. Geçen 27 yıl içerisinde teknolojinin gelişimi ve elektronik ortama verinin akışı ile büyük adımlar atıldığı müthiş bir teknoloji evrimine şahit oluyoruz.
Webin ilk zamanlarında alan adı kavramı yoktu. Her iletişim ip adresleri üzerinden yapılmaktaydı. İşletim sistemlerinizin içerisindeki Host dosyası aslında bu teknolojinin geçmişten kalan son kanıtlarından biridir.
Aslında internet dünyası çok daha eskilere 1964 yılına dayanmaktadır. Önceleri askeri amaçlarla kurulan ARPA NET ağı ile bilgi paylaşımı yapılmaktaydı. İlk zamanlar DNS ve Domain kavramları yoktu. Bir bilgisayardan diğer bir bilgisayara iletişim için bir merkezi sunucu içerisindeki Host dosyası kullanılırdı. Bir bilgisayardan diğer bilgisayara bağlantı kurmak ve bilgi paylaşmak için, karşı sunucunun ip adresi bilinmesi gerekliydi.
İlk Host dosyası içeriği;
66.77.88.99 A Bilgisayarı
77.88.99.101 B Sunucusu
88.99.101.202 C Üniversitesi
……
İlk Host dosyası bir bilgisayar sunucusundaydı ve diğer tüm bilgisayarlar her gün bu bilgisayara bağlanarak HOST dosyası içeriğini indirmek zorundaydılar. Çünkü ip adreslerini ezberlemek zordu ve sürekli yenileri ekleniyordu. Bilgisayar sayısı arttıkça da bu dosyanın içeriği büyüdüğü gibi dosyayı indirmek için iletişim kuran bilgisayarların oluşturduğu trafik ve yük de sürekli olarak artmaktaydı.
İnsanoğlu bu sorunu (DNS ile Domain Name Sistems) ile çözdü. Artık Host dosyası içeriğine gerek kalmamıştı. Domain sorgulamak için DNS teknolojisini kullanmaya başlamıştık.
DNS adı verilen Alan Adı Sistemi ile bu büyük sorunun üstesinden gelinmişti. Bir alan adı (Domain Name), ziyaretçinin ilgili sunucuya erişebilmesini sağlamak için bir ip adresi ve sunucu eşleştirmesini sağlayan teknolojidir.
Bilgisayarlar birbirleri arasında IP adresleri ile haberleşirler. Eğer Domain Name Sistem olmasaydı internet bu kadar gelişemez ve milyarlarca ip adresi arasından ilgili siteye erişmek çok zor olacaktı.
IP adresleri internet sunucularının fiziksel posta adresi gibidir. Gerçek hayatta birine mesaj iletmek istediğinizde mesaj bir zarfa konulur ve üzerindeki posta adresine gönderilir. Bu adres internet dünyasında IP adresi olarak tanımlanmıştır. İnternete açık olan her sunucunun benzersiz ve eşsiz olarak en az bir adet ip adresi bulunur.
Elbette ki bu ip adreslerini akılda kalıcı olmasını sağlayan alan adları (Domain Name) ve alan adı (DNS) sistemidir. Tarihte ilk domain ise 15 Mart 1985 yılında tescil edilen Symbolics.com olarak kayda geçmiştir.
Alan adları markanızın, şirketinizin veya kişisel dünyanızın elektronik ortama açılan ilk kapısıdır. Bugünkü teknoloji dünyasında olmazsa olmazlarımız arasına girmiştir. Alan adlarının kısa, benzersiz ve ayırt edici olması her zaman tercih sebebi olmuştur.
Kimi zaman kısa adlar, kimi zaman özel isimler kimi zaman ise alan adlarında temsil edilen kelimelerin manası güçlü bir vurgu olarak birer değer haline gelmiştir.
Domain Kaydı ve Sorgulama
Domain kaydı genellikle alan adı kayıt kuruluşları tarafından (devlet ve askeri olanlar hariç) satılmaktadır. Alan adları aşağıdaki karakterlerden oluşur.
a,b,c,d,e,f,g,h,i,j,k,l,m,n,o,p,q,r,s,t,u,v,w,x,y,z, –, 0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9
Bu karakterler arasında – (tire) özel bir duruma sahiptir ve alan adlarının başında ya da sonunda kullanılamaz. Bir alanadı en fazla 253 karaktere çıkabilir. Ancak bu kadar büyük bir karakter kümesi tercih edilmemektedir.
SEDO’nun 2011 yılı raporuna baktığımız zaman en popüler uzunluk 8 karakterdi. En uzun domain ise 42 karakterden oluşabiliyordu.
Gaebler tarafından 2009 yılında yapılan araştırma raporunda ise ilk 1 milyon site arasında ilk 50’ye girenlerin maksimum 6 karakterli domainlerden oluştuğu görülmüştür. En popüler bir milyonluk domain pazarında ortalama uzunluk ise 10 karakter olarak belirlenmişti.
Alexa 2008 verileri raporunda ise ilk 250’ye giren siteler arasında 2 kelimeden oluşan ve toplam 7 karakteri geçmeyen domainler olduğu tespit ortaya çıkmaktadır.
Bu bilgiye bakarak 10 karakterli bir domain almanın hata olduğu sonucunu çıkarmalı mıyız? Hayır, aksine seçmiş olduğunuz kelimenin hem SEO hem de alan adının değeri daha önemli olacağını hatırlatmak isterim.
Yaşı 40’a gelen ve bu piyasada bulunan herkesin hatırlayabileceği bir domaini buna örnek olarak gösterebilirim. Milliondollarhomepage.com alan adı tam 21 karakterden oluşur ve zamanında özel bir amaca hizmet eden popüler bir siteydi. Halen daha ayakta olmasını da bugün dahi hatırlamamızı da million dollar home page kelimelerindeki akılda kalıcılığına borçludur.
Evet domain kalitesi çok çok önemlidir!
Mesela hosting.com.tr kolayca akılda tutulan ve sadece 7 karakterden oluşan kısa bir alan adıdır. Aksine cloudflare.com uzun bir ada tam 10 karaktere sahiptir. Ancak bu yaptığı işin kalitesi, akılda kalıcı olması ve ismin kalitesi ile değerini ortaya koyar. Elbette ki Cloudflare.com yerine CF.com olsaydı yaptığı iş haricinde domainin kısa olması ile de değerine değer katabilirdi.
Solvedns alan adı uzunlukları istatistiklerini incelediğimiz zaman;
Alan adlarının yaklaşık% 9,58’i 2-5 karakter uzunluğundadır. Alan adlarının% 37’si 6 ila 10 karakter ve alan adlarının % 33’ü 11-15 karakter uzunluğa sahiptir. Alan adlarının yaklaşık %15’ininin ise uzunluğu 15 karakterden fazla olduğunu görüyoruz.
Evet kısa ve öz olmak her zaman avantaj sağlar. Ancak internetin geneline baktığımız zaman kısa ve öz olabilen domainlerin azınlıkta kaldığını ve matematiksel hesaplarla da bu durumun böyle kalmaya devam edeceğini söyleyebiliriz.
Şöyle bir hesap da yapabiliriz. Üç haneli sadece rakamlardan oluşan kaç adet .com domain olabilir? Bu sorunun matematiksel hesabı 1.000 adettir. Karakter sayısı arttıkça olasılık da artar ve üretilen domain sayısı artmış olur. Doğal olarak talep olduğu sürece uzun karakterli domainler hayatımızda olacaktır.
Domainler markalar için dışarıya bakan yüz ve markanın adını veya kurumun unvanını nitelediği gibi kişilerin ad veya soyadlarından da oluşturulabilir. Ancak günümüz dünyasında çok fazla alan adı kaydedilmesi ve genel isimlerin önceden alınarak domain avcılığı yapılması nedeni ile alan adı bulmayı zorlaşmaktadır. Artık birçok alan adının alınırken kısaltma ya da farklı uzantılar kullanılarak oluşturulmaya çalışılır.
Örnek: Domain.blog, company.co
Bir kurum veya bir kişi için alınması düşünülen alan adlarında ilk yapılması gereken domain sorgulamasıdır. Genelde ilk olarak akla .com uzantısı gelse de birçok farklı alternatifiniz olduğunu da hatırlatmak isteriz.
Domain sorgulama ilgili alan adının farklı uzantılar da dahil olarak boş olup olmadığını gösterir. Aynı zamanda farklı alternatifler ve fikirler de sunabilmektedir. Bu noktada yanlış bilinen bir efsaneye de açıklık getirmek isterim. Alan adı uzantılarının SEO’ya yani arama motoru optimizasyonunda hiçbir önemi yoktur. Google’ın yaptığı açıklamaya göre .com .net .org gibi en bilindik alan adı uzantısının diğer alan adlarından bir farkı bulunmamaktadır.
Statista popüler TLD istatistiklerini incelediğimizde en popüler uzantının %51 ile .com olduğunu görüyoruz ve ardından gelenlerin uzun süre kapatamayacağı kadar büyük bir fark açıldığı dikkatimizi çekiyor.
Her ne kadar enteresan gelse de ikinci sırada .ru uzantısını görürken, üçüncü sırada .org ve dördüncü sırada .net uzantısı gelmektedir.
İnternet dünyasındaki domain alternatiflerinin genişletildiği bir devri yaşıyoruz. Artık sadece .com .net .org gibi uzantılara muhtaç değiliz. Birçok alternatif var ve gün geçtikçe bu alternatifler de çoğalarak karşımıza çıkıyor. Yukarıdaki grafikte popüler domainleri görüyoruz. Aşağıdaki grafikte ise yeni nesil uzantılara dikkatinizi çekmek istiyorum.
İnternetx’in Global Domain Raporunda 2018 – 2020 arasında karşımıza çıkan yeni uzantıların popülerliği sıralanıyor.
Grafiğe dikkatle baktığımız zaman .ICU uzantısının müthiş bir şekilde ivmelenerek arttığı görülecektir. Uzantı (.icu) Lüksemburg merkezli ShortDot SA siciline ait olan ve yönetilen domain olarak karşımıza çıkıyor. “Seni Görüyorum” nun kısaltması olarak planlanan .icu, genel kayıtlar için kullanılmakta olan popüler bir uzantı haline geldi. Uzantının ülkemiz de dahil olmak üzere halihazırda 30’dan fazla ülkede son kullanıcılara dağıtmak için kaydolmuş yüzlerce şirket tarafından satıldığının da altını çizmek gerekiyor.
Son olarak Netcraft’ın Web Sunucuları Geliştiricileri Pazarı istatistiklerine de değinmek istiyorum. 21 Ekim 2020’de yayınlanan istatistiklere göre Nginx, son dönemde müthiş bir atağa kalkmış durumda.
Apache’nin pazar payı son yıllarda düşüyordu. Uzun yıllar gözbebeğimiz haline gelen Apache liderliğini önce Microsoft’a sonrasında ise Nginx’e kapatırdı. Son dönemde Nginx’in %34’lük bir pazar payı ile lider olduğuna da dikkat çekmek gerekiyor.
Web dünyası ve web teknolojileri baş döndürücü bir hızla gelişmeye devam ediyor. Müthiş bir Pazar oluştuğu gibi beraberinde SEO, Domain, Hosting gibi pazarları da oluşturmaya ve çeşitlendirmeye devam edecektir.
Bir domain alacaksanız ve bir web sitesi kurmak istiyorsanız önemli olan üç kriter sizi karşılayacaktır. Birincisi SEO ve marka imajı için alan adını anlamlı ve doğru seçmek, ikincisi kaliteli bir hosting yapısı ve uygulamalar kullanmak, üçüncüsü ise süreklilik sağlamaktır.
Bu üçlüyü sağladığınız sürece, domain uzunluğu, domain uzantısını düşünmek yerine alternatiflerim nelerdir, hosting altyapısında kaliteli bir sunucuyu nasıl seçerim olmalıdır. Aklınızdan geçen kelimeleri ve markanızı domain sorgulama kutusuna yazarak ilk sorunun cevabını alabilir ve yüksek performanslı web hosting hizmetlerinden hemen faydalanabilirsiniz.
Sitedeki her yazının font-weight’i 100 olmuş, bu sebeple çok zor okunuyor. Stylesheet’te font-weight’i 600 yapmışsınız ama etki etmemiş, bunun sebebi de 90% kullandığınız font’un weightini site dosyalarına eklememinizdir (HTML’de zaten eklenmemiş). Haberiniz olması için yazmak istedim, çünkü bu halde okunacak gibi değil.
İcu ben de kaydettim ama anlamından dolayı değil ucuzluğundan dolayı. nic.icu tarafından durduk yere askıya alınmıştı domainim.