“Yaş otuz beş! yolun yarısı eder, Dante gibi ortasındayız ömrün”… Cahit Sıtkı Tarancı, Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin en önemli şairlerinden birisidir. En ünlü şiirleri “Yaş otuz beş” ve “Memleket İsterim” isimli eserlerdir. Kendisini Otuz Beş Yaş şiiri ile tanımıştım…
Şair güzel bir dörtlükle 36 yaşında “Yaş Otuz Beş” şiirini yazarak ömrüne atıfta bulunmuş. Yolun yarısının bittiğini söylüyor. Ancak ne mümkün? Nasip, ömür bu kadarmış. Şair 1910 doğumlu ve 1956’da, 46 yaşında göçüp gitmiş bu dünyadan…
İnsan bir yaştan sonra şöyle bir dönüp arkasına bakıyor ve yaşlandık be arkadaş! diye kendi kendine söyleniyor.
Yolun yarısı…
Şimdi dönüp de yolun yarısına geldik be arkadaş demek pek de iç açıcı gelmiyor. Belki de yolun sonuna geldik? İşte koşturma, evde koşturma, ufaklığa vakit ayıramama, hatunu ihmal etme, kendini ihmal etme derken ömür bitiyor be arkadaş…
Bitsin de kurtulalım…
Büyük şairimiz Cahit Sıtkı Tarancı gibi ömrün yarısı tabirini kullanmıyorum, sona yaklaşıyoruz diyorum… Gözlerdeki çizgiler, saçlarındaki beyazlar, gözünün yaşına bakmadan giden bir ömür…
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Neden böyle düşman görünürsünüz, Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Belli ki cennet için tembellik ediyoruz, cehennem yakın bari insanlığa bir fayda sağlayalım… Bitsin de kurtulalım? Toprak olalım…